BİNGÖL İLİNİN ADININ OLUŞUMU
Bingöl’ün bilinen en eski ismi Cebel-cur dur. Cebel dağ, Cur akan anlamındadır. Bu kelimenin zamanla Çabakçur şeklinde telaffuz edildiği ihtimali kuvvetlidir. Zaten Çabakçur akan temiz su anlamına gelir.
Evliya Çelebiye göre bu isim Büyük İskender tarafından verilmiştir. Rivayete göre Büyük İskender vücudundaki dayanılmaz ağrılar için nice hekimlere baş vurduğu halde şifa bulamaz. Bunun üzerine Ab-Ul Hayat (ölümsüz hayat) suyunu aramaya başlar. Uzun aramalardan sonra kaynağı kendisi olmasa da o sudan içip dayanılmaz ağrılardan kurtulur. Faydasını gördüğü bu suya “Makdis lisanı” üzerine cennet suyu anlamına gelen Çabakçur adını verir. Doktorlarına, sizlerin çare bulmadığınız ağrılarıma Allah cennet ırmaklarından deva verdi. Burada benim adıma bir kale yapın ve adını Çabakçur koyun demiştir. Daha sonra çeşitli kaynaklarda Mingöl olarak karşımıza çıkar. Mingöl göller bölgesi anlamındadır. Mingöl kelimesi de zamanla halk tarafından Bingöl şeklinde telaffuz edilmiş bin tane göl anlamındadır.
Daha sonra Bingöl’e Çevlik denmiştir. Bağ bahçe anlamındadır. Bu ad günümüzde yöre halkı tarafından halen kullanılmaktadır.
1874 yılında yapılan bir idari düzenlemeye dayanılarak 1881 de Bitlis vilayeti kuruldu. Çabakçur ve Genç bölgesi Bitlis Vilayetine, Kiğı Erzincan’a, Karlıova Muş’a bağlandı.
Cumhuriyetin ilanından sonra 1926 yılında Elazığ, 1929 senesinde Muş’a bağlanan Bingöl, 1936 yılında çıkarılan bir kanunla il haline getirildi. Bu kanunun Bingöl iline ait metni aynen şöyledir. “Yeniden 9 kaza ve 5 vilayet teşkiline ve bunlarla 32 Nahiyeye ait Kadrolar Hakkında Kanun
Kanunun numarası:2885
Kabul Tarihi:25-12-1935
Resmi Gazete ile Neşir ve ilanı: 4 Ocak 1936
Numara:3197
Madde 5: Muş vilayetinin Çabakçur, Genç, Solhan, Bingöl kazaları ile Erzincan vilayetinin Kiğı kazasından teşekkül etmek ve merkezi Çabakçur kasabası olmak üzere Bingöl vilayeti kurulmuştur.”
1945 yılında il merkezi olan Çabakçur’un adı Bingöl olarak değiştirilmiştir.
SELÇUKLULAR DÖNEMİNDE BİNGÖL
1243 Selçukların Kösedağ savaşını kaybetmesiyle Anadolu’da Moğol istilası başlamış ve Bingöl Moğolların istilasına uğramıştır. “Doğudan gelen Moğol taarruzu karşısında Harzemlilerden Bereket, Sarıhan aşiretleri, Cebellibereket’e Solhan aşireti de aynı ismi taşıyan mıntıkaya gelmişlerdir.Rivayete göre ordusu dağılan Harzemşah civar köylerden birine saklandığı bir sırada hariç bir köylü şahı görmüş ve yanına yaklaşarak Ahlat’ta kardeşimi öldüren (Harzemşah) budur diye onu kargısıyla öldürmüştür. Zazalar bundan sonra Şah’ın yattığı bu yeri türbe ittihaz eylemişler ve Solhan aşiretinin meskun olduğu köye de Harzemşah köyü denilmiştir.”(26)

OSMANLILAR DÖNEMİNDE BİNGÖL
1514’de Yavuz Sultan Selim Bingöl’ün kuzeyini, Erzincan, Tercan ve Erzurum’u Osmanlıların hakimiyetine sokmuştu.
Çapakçur beylerinden Süleyman Bey, Osmanlıların egemenliğini kabul ederek, Çapakçur(Bingöl) Osmanlılara geçti.
“Çapakçur ve havalisi Süleyman Beye, diğer kaleler de Ahmet beye düşmüştü. Osmanlı himayesinde yaşayan bu kardeşler ilk zamanlarda iyi geçindilerse de sonraları araları açıldı. Ahmet Beyin teşebbüsü ile Bab-ı Ali Süleyman Beyi ittiham etti ve hatta bir fermanla Süleyman Bey,Çapakçur’da idam edildi. Süleyman Beyin idamından sonra oğlu Maksut Bey Osmanlı hizmetine girerek ve Kanuni ile Nehçivan seferine çıkıp Arap çayı önünde büyük yararlıklar gösterdiğinden kanuni pederlerinden Mevrus Çapakçur kalesini Maksut Beye,ocaklık namıyla tefviz eyledi.” (45)
Kanuni Sultan Süleyman Diyarbakır eyaletini teşkil ettiğinde Çapakçur’u Sancak olarak buraya bağlamış. Bingöl Osmanlılar için önemli bir yere sahipti. Çünkü Bingöl Osmanlıların İran’a karşı yürüttüğü mücadelelerde bir üs olarak kullanıldığı gibi ekonomik bakımdan da önem arz etmektedir.
“23 Mayıs 1554’te Kanuni Sultan Süleyman Bingöl yöresinde idi.Göynük suyu boyundaki Hokhzik denilen yerde yeniçeriler Sultanı büyük bir törenle karşıladılar.
Çapakçur 1578 Şirvan’a asker gönderdi. Safeviler’e karşı bu şehir ve kaleyi korudu.
“19.yüzyılın ikinci yarısında eyaletlerin kaldırılmasından sonra Çapakçur Bitlis Vilayetinin Genç sancağı içerisinde yer alan ve aynı adı taşıyan Kaza’nın merkezi oldu. V.Cuinet’e göre 19. Yüzyılların sonlarında Çapakçur 450 haneli 8 dükkanlı bir fırını olan meyve bahçeleri ve üzüm bağlarıyla çevrili küçük bir yerleşme yeri idi ve nüfusu da 1075 kadardı. Ayrıca burada Şayak adı verilen kaba bir dokuma üretiliyor ve çevredeki yerlere gönderiliyordu.”(48)

KURTULUŞ SAVAŞI DÖNEMİNDE BİNGÖL
Osmanlılar, 1914 yılında I. Dünya savaşı patlak verince Almanlardan satın aldığı gemilerle Rusların kara denizdeki Odesa limanını bombalaması ile savaşa girmiş oldu.
Ruslar Doğu Anadolu da hızla ilerlemeye başladılar. Bu hızlı ilerleyişi esnasında Bingöl’ü işgal ettiler. Bunlara karşı Kiğı ve Karir dağlarında, Sığı boğazından, Eşek meydanına kadar uzanan alanda bir savunma cephesi kuruldu. Bu cephede o zaman herhangi bir asker yoktu. Tamamen halk tarafından oluşturulan Milis kuvvetleri bulunmaktaydı. Bu bölgedeki direnme hareketi Karirli Küçük Ağa örgütlüyordu. ” Karir dağlarında Küçük Ağa oğlu Mehmet Hulusi beyin emrinde olan Hormek milli alayı Karabaş bölgesinde 3.Cibran alayı kumandanı oğlu Baba Beyin emrinde yarım alayı Sığı Boğazında Gökdereli Şeyh Şerif’in emrinde olan Çabakçur ve Palu zazalarında 1000 kişi ile Kiğı’nın Şadilli aşireti vardır. Solhan ve genç zazaları Eşek meydanı (Bugünkü şeref meydanı) cephesini tutmuşlardı.(49)
Çanakkale zaferinden sonra buradaki askeri birlikler süratle doğuya kaydırıldı. “2. Ordu komutanı Ahmet İzzet Paşa karargahını Çabakçur’un Gazik köyüne kurmuş. 2. Kol ordu komutanı Faik paşa karagahını Sancak nayesinin Simsor köyüne kurarak ordu birliklerini Karir dağları, Haciyan boğazı ve Eşek meydanı cephelerine sevk etmiştir.(50)
Ahmet İzzet Paşa bu arada Dersimi Ruslara karşı harekete geçirmek istiyordu. Bunun içinde Hormek aşireti reisi Küçük Ağayı devreye soktu. Dersime giden Küçük Ağa “bir ay içinde Dersim ağalarında yirmi dört aşiret reisinin Ahmet İzzet Paşanın karargahına gitmeye ve hükümete dehalet etmeye muvaffak olmuştur.”(51) Bu başarısından dolayı Ahmet İzzet Paşa Küçük Ağayı ödüllendirmiştir.
Bu cephede yoğun çarpışmalar olmuş. Rus birlikleri bir çok zaiyat vermiştir. 1917 ekim devrimi ile Çarlık yıkıldı. İktidara gelenler 1. Dünya savaşından çekildiğini ilan ederek ordularını Doğu Anadolu bölgesinden çektiler.
Vatan savunmasında kanlarını dökerek şehit olan evlatlarını anmak ve gelecek nesillere intikal ettirmek için bunların anısına Kiğı, Çanakçı köyünde Mürsel Paşa abidesi Karlıova, Azizan köyünde Azizan abidesi Şeref meydanında Şeref meydanı Şehitliği abidesi dikilmiştir.

CUMHURİYET DÖNEMİNDE BİNGÖL
Cumhuriyetin ilanı ülkenin her yerinde sevinç ve coşkuyla karşılandı. Kiğılılar da Atatürk’e çektiği telgraflarla mutluluklarını belirttiler. “Kiğılılar adına bu telgrafı çekenler Zeynel zade Mustafa ve İmam Hacı Mehmet Efendidir.”
Cumhuriyetin ilanından sonra sistemi istemeyen bazı kesimler Şeyh Said önderliğinde örgütlenerek 1925’te Genç merkez olmak üzere isyan ettiler. Bu isyan kısa bir sürede bastırıldı.
BİNGÖL’DE TURİZM
Bingöl İli, özellikle doğa zenginliği ile yerli ve yabancı turistleri kendine çekebilecek potansiyele sahiptir. Tarih boyunca Bingöl’ün birçok kavimler tarafından otlak ve yayla olarak kullanılması sonucu, ilin önemli tarihi eserlere sahip olması mümkün olmamıştır. Bu nedenle, ilin kültür turizmi açısından fazla bir beklentisi bulunmamaktadır. Bingöl, temel çekiciliğini doğasının zenginliğinde ve güzelliğinde bulmaktadır.
Bingöl’ün doğa güzelliğini ünlü Türk yazarı ve gezgini Evliya Çelebi , seyahatname adlı eserinde uzun uzadıya anlatır. Evliya Çelebi , Türkiye’nin çeşitli yörelerinde bulunan yaylaları ismen sayar ve bu yaylaların içinde en meşhur, en güzel ve en beğenilen yaylanın Bingöl Yaylası olduğunu söyler. Ünlü gezgin, Bingöl yaylalarında bulunan bitki türlerinden, çok çeşitli çiçeklerden, göllerden ve bu göllerde yetişen balık türlerinden hayranlıkla söz eder ve göllerle ilgili efsaneleri dile getirir.
Yaylalar ve doğal göllerin yanında göletler, ormanlar, mesire yerleri, soğuk sular, termal su kaynakları, içmeler, Güneşin Doğuşu, Yüzen Ada, av turizmine ve kış sporları etkinliklerine uygunluk doğaya dönük turizm potansiyeli içinde sayılabilir. Turizm çeşitleri bu alanlarda yaygınlaştırılabilir. Konuya bu açıdan bakıldığında, yayla turizmi, sağlık turizmi, orman turizmi, av turizmi ve kış sporu etkinlikleri gerekli tedbirlerin alınması durumunda ilin sosyo-ekonomik kalkınmasına önemli ölçüde katkı sağlayacak alanlar olacaktır.

MAĞARALAR
Bingöl ilinde belli bir tarihi geçmişe ve insan eliyle işlenmiş bir yapıya sahip olan mağaralar vardır.
Kiğı Çiçektepe Köyü Mağarası
Mağara, Kiğı ilçesinin Çiçektepe köyünde, Sivri Dağı’nın eteğinde bulunmaktadır. Mağarada iki oda, at için yer, yemlik ve çocuk beşiği mevcuttur. Mağaranın bulunduğu yer oldukça eğimli bir yapıya sahiptir. Ayrıca Mağara önündeki mevcut yolla Erzincan’a gidildiği rivayet edilmektedir.
Bu mağara, Kiğı’nın çok eski çağlardan beri insan topluluklarına mesken olduğunu göstermektedir.
Zağ Mağarası
Zağ Mağarası, Murat Nehri kıyısında, Gökçeli ve Yenidal köyleri arasında sarp bir kayalıkta bulunmaktadır. Murat Nehri’ne bakan tarafı yerden 200-300 metre yükseklikte olup kayaların oyulmasıyla yapılmıştır.
Mağara, üç kat üzerinde kurulmuştur. Her bir katında da 26 oda mevcuttur. Katlar arası geçiş yuvarlak bacalarla, odadan odaya geçişler ise kapılarla sağlanmıştır. Birinci katta Zahire deposu olarak kullanıldığı sanılan kuyular, alt katta oturma odaları, en üst katta iki haremlik odası mevcuttur. Mağara zaman içinde hasar görmüşse de şu anda 17 odası hala yapısını korumaktadır.
Kalkanlı Köyü Mağaraları
Yayladere ilçesine bağlı Kalkanlı Köyü yakınlarında bulunan mağaralar, bir çok oyma sanatı ile süslenmiştir. Mağaralar ve mağaraların çevrelediği şelale turistik bir öneme sahiptir.
Kübik Mağarası
Kübik mağarası, Karlıova ilçesinin Kübik Köyü yakınlarındadır. Içinde cilalı Taş ve Tunç Devrine ait bazı kalıntılar vardır. Duvarlarında bir takım oymalar ve işlemeler mevcuttur.

TURİSTİK TESİSLER
Mesire Yerleri
DSİ Dinlenme Parkı
İl Merkezine 3 Km. uzaklıkta bulunan tesis, Bingöl II.Merhale Projesi Gayt Sulama Şebekesi’nin su alma yapısı olan ve Gayt Çayı üzerinde inşa edilen gayt regülatörünün bulunduğu sahanın düzenlenmesi sonucu halkın hizmetine sunulmuştur.
Öz-Kale Vali Abdulkadir SARI Dinlenme ve Spor Tesisleri
Tesis Bingöl-Muş karayolunun 5 km. de (Şehir merkezinden 7 km.dir) Kaleönü mahallesindedir. 1985-1986 yıllarında 111.000 m2 lik bir alan üzerinde İl Özel İdaresince tesis edilen örnek meyve ve kavak bahçesi içindedir. Bu bahçe içindeki Vali Abdülkadir SARI Dinlenme ve Spor Tesislerine ait alan yaklaşık 7-8 dönümdür.
Tesis halka açık olup, her türlü yiyecek ve içeçek müstecir tarafından günlük olarak satılmakta olduğu gibi, piknik için gidenler kendi ihtiyaçlarını kendileri götürüp piknik yapmaları da mümkündür.
Kayak Evi ve Tesisleri
Bingöl, yeryüzü şekilleri ve iklimi itibariyle kış sporlarına oldukça elverişlidir. İl’de başlıca iki kayak tesisi mevcut olup, bunlardan Kiğı Kayak Evi 1988 de hizmete açılmış, bugün gayri faal durumdadır. Diğer kayak evi Merkez Yolçatı Kayak Evi ve Tesisi olup , sporcuların hizmetine açıktır.
F. Bal Kaymak Evleri
Bingöl-Elazığ karayolu üzerinde Kuruca Köyü içinde bulunmaktadır. Bu köy, civarın en güzel bal ve kaymaklarını çıkarmakta ve yöreden geçen yolcular, buranın meşhur bal ve kaymağını almadan geçmemektedirler. Bingöl Kayak Evine 4 km. mesafede bulunan bu köyde özel olarak açılan dükkanlardan saç ekmeği içerisinde bal ve kaymak müştereken satılmakta ve büyük ilgi görmektedir.

RESİMLERLE BİNGÖL
AKARSULAR
İl sınırları içindeki uzunluğu bakımından en önemli akarsu peri suyudur. Toplam 258 Km. uzunluğa sahip peri suyu’nun il sınırları içersindeki uzunluğu ise 112 Km.dir. Güneydoğu yönünde akan Peri Suyu Kiğı sınırları içinde Çorik Dağından Fas deresini, daha güneyden Çobi Suyu ile Kalman Deresini alarak il sınırlarından çıkar. Tunceli il sınırları içinden geçerek Munzur suyu ile birleşir. Elazığda Yeşildere civarında Fırat nehri’ne karışır.
Murat nehri de ilin önemli akarsularından biridir. Van gölü’nün kuzeyindeki Aladağ’dan doğar.Muş ilçe merkezinde Kurt istasyonu yakınlarında Karasu ile birleşerek Bingöl – Muş – Diyarbakır il sınırlarının kavşak noktasının kuzeyinden Bingöl il sınırlarına girer. Bingöl il sınırları içinde çok sayıda dere ile birleşerek Genç ilçesine bağlı Doğanlı Köyünün kuzeyinden geçerek Elazığ İl sınırlarına girer. Bingöl ili içindeki toplam uzunluğu 96 km’dir
Murat nehri’nin bir kolu olan Göynük Suyu’nun başlangıç ve bitiş noktaları il sınırları içerisinde kalmaktadır. Bingöl dağlarının batı yamaçlarındaki Kargapazarı köyünden doğar, Çoriş dağlarından bazı dereleri alarak Ekinyolu Köyü yakınındaki Mendo Suyu ile birleşip, Genç ilçesi yakınlarında Murat Nehrine karışır.
COĞRAFİ YAPI
Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat bölümünde yer alan Bingöl ili, 38 27′ ve 40°27’doğu boylamlarıyla, 41°20′ ve 39°54′ kuzey enlemleri arasında bulunmaktadır.
Bingöl, doğuda Muş, kuzeyde Erzincan ve Erzurum, batıda Tunceli ve Elazığ, güneyde ise Diyarbakır ili ile komşudur.
Bingöl’ün ilçeler itibariyle yüzölçümü ve ilçe merkezlerinin deniz seviyesinden yükseklikleri Tablo-1’de görülmektedir.
Tablo-1’de görüldüğü üzere Bingöl’ün yüzölçümünün yüzde 22.82’si merkez ilçeye aittir. Merkez ilçeden sonra sırasıyla Genç, Karlıova ve Solhan gelmektedir. Rakımı en düşük ilçeler İl merkez ve Genç ilçe merkezidir.Rakımı en yüksek ilçe ise Karlıova’dır.
Tablo-1: İlçeler itibariyle yüzölçümü ve yükseklik

İlçenin Adı Yüzölçümü (KM2) Oran (%) Yükseklik (M)
Merkez 1790 21.69 1151
Adaklı 901 10.92 1500
Genç 1712 20.74 1125
Karlıova 1311 15.89 1940
Kiğı 368 4.45 1700
Solhan 1220 14.78 1395
Yayladere 429 5.20 1550
Yedisu 522 6.32 1500
Toplam 8.253 100

Kaynak: İl Planlama ve Koordinasyon Müdürlüğü
İlimizde belli başlı yaylalar ise; Bingöl Yaylası, Şerafettin Yaylaları, Genç’te Çötele (Çotla) Yaylası, Karlıova’da Hırhal ve Çavreş Yaylası, Kiğı’da Kiğı Yaylası ve Dağın Düzü Yaylaları, Adaklı’da Karer Yaylası’dır.
Hayvancılık için de çok elverişli olan bu yaylalar, Beritan aşireti (Bertyan) ve çevre köyler için vazgeçilmez özelliklere sahiptir. Yine bu yaylalarda yapılan arıcılıktan elde edilen bal yurdun her tarafından aranır duruma gelmiştir.
İKLİM:
Kuzeyden sokulan nemli-serin hava kütlelerine açık olması ve yükselti faktörü sebebiyle Bingöl ve çevresi yazları sıcak,kışları soğuk geçmektedir.Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünün verilerine göre Bingöl’de yıllık ortalama sıcaklık 12.1 derecedir. Yıllık yağış tutarı 873.7 mm. kadar olup, kar yağışlı gün sayısı 24.5 gün, donlu gün sayısı ise 94.1 gün kadardır.
DAĞLAR
Bingöl arazisi çok dağlıktır. Yükseklikleri 3000 metreyi aşan dağlar bulunur.Dağlar üzerindeki yaylalar ve düzlüklerin yükseklikleri 2000 metreden aşağı düşmez. Ova niteliğindeki yerler bile 1000 metrenin üzerinde bulunmaktadır. Bingöl ovasının dört tarafı dağ sıralarıyla çevrilidir. Dağların yüksek kısımlarını doruklar, buzul gölleri; etek kısımlarını ise moren kalıntıları kaplar. Dağlar genellikle seyrek ormanlık olup, güney bölümlerinin bazı kısımları çıplaktır. Meşe ormanları dağların 1800 metreden aşağı kısımlarında görülür.
Volkanik sahaların en çok rastlandığı yer Göynük suyu ile Peri Suyu arasındaki bölgedir. Volkanik olan bu bölge çukurluk ve yükseltileriyle dağların genel durumunu bozacak niteliktedir. Ayrıca buradaki dağların bünyesinde kısmen bazalt türünden akıcı,kısmen andezit tipinde kıvamlı lavlar büyük yer tutar. Üçüncü zaman sonlarındaki tektonik olaylar neticesinde kırılmalardan sonra yeryüzüne çıkan lavlar bir örtü gibi etrafa yayılmıştır. Bu arada bazı kırılmalar sonucunda bu örtünün bazı kütleleri çökmüş, bazıları ise yükselmiştir. Bingöl iline adını veren Bingöl Dağları bu zamanda oluşmuştur.
Başlıca Dağ ve Tepeler

Dağın Adı Yüksekliği (M) Dağın Adı Yüksekliği (M)
Bingöl Dağı 3250 Karaömer Dağı 2477
Çötele Dağları 2940 Gerdilek Dağları 2350
Şeytan Dağı 2906 Kuruca Dağı 2260
Çavreş Dağı 2793 Haküstü Dağı 2250
Elbeyi Dağı 2653 Gökdere Dağı 2160
Şerafettin Dağı 2544 Çiriş Dağı 2150

Kaynak: Bingöl İl Envanteri,Bingöl İl Yıllıkları
JEOLOJİK YAPI
Bingöl ili’nin en eski jeolojik oluşukları, güneyde yer alan paleozoik (I. Zaman) yaşlı başkalaşım kütleleridir. Çoğunlukla mikaşist ve gnayslardan oluşan bu kütleler kırılarak daha güneyde görülen Tersiyer (III. Zaman) oluşuklarını örtmüştür. Özellikle Genç ilçesi yakınında başkalaşım kütleleri yer yer aswit karakterli mağmatik kütlelerle kesilmiştir. Çoğunlukla düzensiz bir yayılım gösteren bu mağmatik kütleler ilin güneyinde görülür.
Bingöl ilinin büyük bir bölümü ise bazaltlar (mağmatik kütle) ile kaplıdır. İlin kuzeydoğusuna doğru, Karlıova yöresinde bazaltların yerini, yine bir mağmatik kütle olan andezitler almaktadır. Yer yer Neojen (III. Zamanın son sistemi) yaşlı sedimanter kütleler bu volkanik kütlelerin üzerini örtmüştür. Bu durum özellikle Solhan ve Göynük çevresinde görülmektedir.
Kuaterner (IV. Zaman) yaşlı alüvyonlar Murat ırmağı vadisi boyunca görülür. Bu tortullar Bingöl ve Genç havzaları tabanında yaygındır. Havzaların yakın çevresinde, daha derinde bulunan eski alüvyonların üzerinde, bir örtü biçiminde yeni alüvyonlar görülmektedir. İl ve çevresinde Alpin tektoniğinin (yer içi güçler nedeniyle ortaya çıkan olaylar) özellikleri görülmektedir.
Bingöl,birinci derece deprem kuşağında yer almaktadır.Bugüne kadar yörede ,tüm ili kapsayan ve Türkiye’nin başlıca fay kuşaklarından biri olan Doğu Anadolu Fayı’nın neden olduğu şiddetli depremler olmuştur.Bunun en önemlisi 22 Mayıs 1971 de meydana gelen ve 906 kişinin ölümüne yol açan Bingöl Depremi’dir. Ayrıca Karlıova ilçesinden Kuzey Anadolu Fay Hattı da geçmektedir.

ULAŞTIRMA VE HABERLEŞME
1.Ulaştırma
Bingöl, Doğu Anadolu’nun Yukarı Fırat Bölümünde yer almaktadır. İl’in dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip oluşu, ulaşım imkanları olumsuz yönde etkilenmektedir. Özellikle kış aylarında ulaşımın daha da zorlaştığı görülmektedir. Havaalanının henüz inşaat halinde olduğu ilde ulaşım, kara ve demiryolu ile yapılmaktadır.
A.Karayolu Ulaşımı
Ulaşım, insanların ve eşyanın yer değiştirme faaliyeti olarak tanımlandığına göre, belli bir idari ve coğrafi birimin gelişmesinde sosyal, ekonomik ve kültürel açıdan karayolu ulaşımı büyük önem arz eder. Ancak Bingöl ilimizin karayolu ulaşım imkanlarının yeterli olduğunu söylemek oldukça güçtür. Bingöl karayolu ulaşım imkanları bakımından bölgenin en yetersiz illerinden biridir.
Karayolları 8. Bölge Müdürlüğüne (Elazığ) bağlı olarak faaliyetlerini sürdüren Karayolları 84 Şube Şefliğimizin hizmet alanı içinde bir idare binası 18 yatak kapasiteli misafirhane, 6 lojman, araç parkı için bir sundurma ile akaryakıt-yağlama ve yıkama binaları bulunmaktadır. Ayrıca bir asfalt plenti tesisi ile 5 adet bakımevi mevcuttur.
Bingöl ilimizin karayolu ulaşımını Devlet yolları, il yolları ve köyyolları olmak üzere üç başlık altında incelemek lazımdır.
1.Devlet Yolları
Bingöl ilinde Devlet karayolları 227 km.dir. Bu 227 km.lik Devlet Karayolları ağı iki ana arterden diğer illere geçiş imkanı vermektedir. Bu ana arterlerden biri batıdan Malatya ve Elazığ’dan gelerek Bingöl’e ulaşan Devlet yoludur. Bu yol, Bingöl’den doğuya doğru uzanır ve doğudan Van Gölü’nün güney kıyılarını izleyerek İran’a ulaşır. Bingöl’den geçen en önemli Devlet yolu budur. Bu yol, Solhan ilçe merkezinden de geçmektedir. Bu yolun il sınırları içindeki uzunluğu 92 km’dir. İkinci ana arter, Erzurum-Bingöl-Diyarbakır Devlet karayoludur. Bu yol, Bingöl için özel bir önem taşımaktadır. Merkez ilçeden başka Genç ve Karlıova ilçeleri de bu yolun üzerindedir. Bu yolun il sınırları içindeki uzunluğu 135 km.’dir.
Bingöl ilimiz sınırları içinde kalan Devlet karayollarının tümü asfalttır. Ancak standartları düşüktür. Günümüz trafik yükünü taşıyamaz durumdadır. Yolların bir kısmının Banketsiz ve bariyersiz olması, kışın ağır tonajlı araçlar için tırmanma şeridinin bulunmaması ve keskin virajların mevcut olması nedeniyle güvenli trafik akışının sağlanmasında güçlüklerle karşılaşılmaktadır.
1.İl Yolları
İl yollarının uzunluğu 423 km.dir. Bunun 232 km.si asfalt, 155 km.si stablize, 36 km.si ise toprak yoldur. İl yollarının cinslerine ve uzunluklarına ait bilgiler Tablo-59’da verilmiştir.
Tablo-59 : İl Yollarının Mevcut Durumu
İl Yolunun Adı Toplam Uzunluğu (KM) Asfalt (KM) Stabilize (KM) Toprak Yol (KM)
Çatak-Erzurum İl Sınırları (Tekman Yolu) 11 – 11 –
(Karlıova-Bingöl) Ayr.-Göynük 3 3 – –
(Çatak-Karlıova) Ayr.-Çaylar (Varto Yolu) 11 7 – 4
(Bingöl-Solhan)Ayr.-Yenibaşak 24 24 – –
Genç-Yenisu 45 26 19 –
Ayr.-Servi 33 33 – –
(Bingöl-Genç)Ayr.-Yamaç 9 9 – –
(Elazığ-Bingöl)Ayr.-Kartal-Sancak(ÇanKiğı
Ayr.- 57 33 24 –
(Çan-Kiğı) Ayr.-Adaklı 14 14 – –
(Çan-Yedisu) Ayr.-Kiğı 5 5 – –
Ayr.-Yayladere 17 17 – –
Elazığ İl Sınırları (Çan-Yedisu 88 34 54 –
(Kiğı-Karakoçan)(12-79)İ.YLA.(Bingöl-Elazığ İl Sın. 35 – 35 –
(Elazığ-Bingöl) Ayr.Yolçatı-Sancak 27 27 – –
Çatak-Yedisu 44 – 12 32
Toplam 423 232 155 36

Kaynak: Karayolları 8.Bölge Müdürlüğü
Tablo-59 incelendiğinde, İl yollarının yüzde 55’inin asfalt, yüzde 37’sinin stabilize yüzde 8’inin toprak yol olduğu görülecektir. Toprak yol oranı en yüksek olan yol, Çatak-Yedisu yoludur. Toplam uzunluğu 44 km. olan bu yolun 12 km.si stabilize geriye kalan 32 km.si ise toprak yoldur.
3.Köy Yolları
Bingöl ilinde, köyaltı yerleşim birimlerinin çok ve arazisinin engebeli, kış şartlarının ağır olması nedeniyle, kırsal kesimde yaşayan insanlara ulaşım hizmetinin götürülmesiyle zorlanmalar kendini göstermektedir.
Köyyollarının toplam uzunluğu 3 410 km.dir. bu yol ağının 219 km.si asfalt 741 km.si stabilize, 1609 km.si tesviye, 841 km.si ise ham yoldur. Kırsal yerleşim yerlerinin yol durumu Tablo-60’da verilmiştir.
Tablo-59 : İl Yollarının Mevcut Durumu
Yolun Cinsi Köy Ünite Toplam Km Oran
Asfalt 44 22 66 219 6.42
Stabilize 98 61 159 741 21.73
Tesviye 122 380 502 1609 47.18
Ham Yol 1 302 303 841 24.67
Toplam 265 765 1030 3410 100

Kaynak: Köy hizmetleri il Müdürlüğü
Tablo-60 incelendiğinde köyyollarında asfalt oranının yüzde 6.42, stablie yol oranının yüzde 21.73, tesviye yol oranının ise yüzde 24.67 olduğu görülecektir. Kırsal yerleşim yerlerindeki asfalt yol oranı Türkiye ve Bölge ortalamasının altındadır. Doğrudan TCK’dan yararlanan 56 köy ve 35 ünite tablo bilgilerine dahil edilmemiştir.
B. Demir Yolu Ulaşımı
Bingöl, Doğu Anadolu Bölgesi’ni doğudan batıya bağlayan demir yolunun üzerindedir.
Kuzey ve güneyden demir yolları Malatya’da birleşir. Ve Elazığ’dan sonra Bingöl Genç ilçe merkezine ulaşır. Bingöl’den Muş, Tatvan ve İran’a uzanır.
II. HABERLEŞME VE İLETİŞİM
İl’in haberleşme ve iletişim durumu; Telekom hizmetleri, PTT hizmetleri ve kitle iletişim araçları başlıkları altında incelenmiştir.
A. Telekom Hizmetleri
Bingöl ilinde telefon abone sayısı 1999 yılında 27 566 iken, 2000 yılında 31 990 adete ulaşmıştır. 1999-2000 yılları arasında ildeki şehiriçi, şehirlerarası ve uluslararası konuşma sayıları iki katından fazla artmıştır. 2000 yılı verilerine göre toplam faks sayısı 151 olup, 10 bin kişiye yaklaşık 7 adet faks düşmektedir. 10 bin kilşiye düşen telefon sayısı (cep telefonu hariç) ise yaklaşık 1400 adettir. Tablo-61’de ilçeler itibariyle haberleşme hizmetleri görülmektedir.
Tablo-61 :İlçeler İtibariyle Haberleşme Hizmetleri (2000)
İlçe Adı Santral Sayısı Santral Kapasitesi Bağlı Abone Sayısı Boş Hat Kapasitesi Faks Sayısı Ankesörlü Telefon Sayısı
Merkez 25 26 959 21 627 5 332 90 80
Adaklı 6 1 491 1 049 442 10 –
Genç 5 3 363 2 523 840 2 8
Karlıova 7 4 017 2 862 1 153 4 4
Kiğı 4 1 605 827 778 15 7
Solhan 5 2966 2478 488 20 8
Yayladere 1 440 337 103 1 1
Yedisu 1 304 285 19 9 1
Toplam 54 41145 31990 9 155 151 109

Kaynak: Köy hizmetleri il Müdürlüğü
İlimizde en son teknoloji olan “Sayısal Fiber Optik Kablo” ile 36 adet köy santralının haberleşmesi sağlanmaktadır. Yine 13 adet köy santralı “Sayısal Radyoling” ve 3 adet santral da “Uydu Sistemi” ile dünyayla haberleşmektedir. İlimizde eski teknoloji olan “Analog Haberleşme” bulunmaktadır.
B.PTT Hizmetleri
Ptt Başmüdürlüğüne bağlı her ilçede birer adet olmak üzere 8 merkez ve biri merkez ve biride Genç ilçesinde olmak üzere 2 acete bulunmaktadır. Bingöl PTT merkezinde 1 adet faks cihazı, 1 adet telem makinası ve otomasyon sistemi; Genç, Karlıova, Kiğı ve Solhan PTT merkezlerinde birer adet faks cihazı ve birer adet telem makinası; Adaklı, Yayladere ve Yedisu PTT merkezlerinde de birer adet faks cihazı bulunmaktadır. Merkezlerdeki posta haberleşmesi bu cihazlarla yürütülmektedir.
C.Kitle İletişimi
İl’de “Bingöl” adı altında günlük bir yerel gazete yayın faaliyetlerini sürdürmektedir. Bingöl ilimizde gazete okuma alışkanlığı hızla yaygınlaşmaktadır. Günlük gazeteler, Adana ve Erzurum illerinden ağır kış şartları dışında hergün saat 9-10 civarında Bingöl il merkezine ulaşmaktadır.
Ayrıca 4 adet özel yerel radyo ve yayın faaliyetlerini sürdürmektedir. Yerel televizyon yoktur. İlimizde TRT televizyon yayınları ile birlikte 11 adet özel televizyon yayınları izlenebilmektedir.

VADİLER VE PLATOLAR
Bingöl’ün deniz seviyesinden yüksekliği 1151 m. olduğu için arazinin % 14.4’ü plato ve vadilerden oluşmaktadır.İl toprakları, Doğu Anadolu bölgesinin yüksek platoları ile batıdaki engebeli alan arasında kalan bir geçiş bölgesinde yer almaktadır. Bingöl’de belli başlı en büyük vadiler; Göynük Irmağı ve Murat Irmağı vadileridir. Murat ırmağı vadisi ve Göynük Suyu vadisince uzanan düzlükler dışında İl, hemen hemen bütünüyle dağlıktır. Murat Irmağı vadisi Doğu-Batı doğrultulu, Göynük Suyu vadisi ise Batı-Doğu doğrultulu olup, vadilerde otsu bitkilerin yanısıra papatya ve ısırgan otlarına da rastlanmaktadır. Göynük Suyu vadisi il merkezinde bulunmakta, daha önceleri ilçe merkezi (Muş iline bağlı Çabakçur ilçesi) olan vadi, ilin gelişmesi sonucu sönük bir mahalle halini almıştır. Murat Irmağı vadisini takiben, Demiryolu ve Karayolu ulaşımı, Göynük Suyu ırmağını takiben ise Karayolu ulaşımı sağlanmaktadır.
YAYLALAR
Coğrafi yapısı itibariyle Bingöl’de çok sayıda yayla mevcuttur. Bu yaylalar, zengin otlaklar ve bitkilerle kaplı bulunmaktadır. 2500-3000 m’yi bulan yaylalar soğuk su ve temiz hava deposu konumundadırlar. Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde Anadolu’nun meşhur yaylalarını belirtikten sonra, yaylalar arasında en seçme ve gönül alıcı olarak Bingöl yaylalarını gösterir. Ünlü Gezgin, Bingöl yaylalarının bir çok berekete sahip olduğunu da eserinde belirtmiştir.
Hayvancılık için de çok elverişli olan bu yaylalar, Beritan aşireti (Bertyan) ve çevre köyler için vazgeçilmez özelliklere sahiptir. Yine bu yaylalarda yapılan arıcılıktan elde edilen bal yurdun her tarafından aranır duruma gelmiştir.
İlimizde belli başlı yaylalar ise; Bingöl Yaylası, Şerafettin Yaylaları, Genç’te Çötele (Çotla) Yaylası, Karlıova’da Hırhal ve Çavreş Yaylası, Kiğı’da Kiğı Yaylası ve Dağın Düzü Yaylaları, Adaklı’da Karer Yaylası’dır.

NÜFUS DURUMU
1997 Genel Nüfus Tesbiti sonuçlarına göre Bingöl İlinin toplam nüfusu bulunan yere göre 234 790, ikametgaha göre ise 232 267’dir. Nüfus büyüklüğüne göre 66. sırada yer alan Bingöl İlinin, 1990-1997 dönemindeki yıllık nüfus artış hızı binde 8.31’dir. Bu oran, Türkiye genelinde binde 15.08, Doğu Anadolu Bölgesi’nde ise binde 6.9’dur. Şehir nüfusunda yıllık artış hızı Türkiye genelinde binde 28.27, Doğu Anadolu Bölgesi’nde binde 39.3 Bingöl’de ise binde 54.35’tir. Bu oranlar dikkate alındığında Bingöl’ün kentsel nüfus artış hızı Türkiye ve Bölge ortalamasının oldukça üzerinde olduğu görülmektedir. Kentsel nüfus oranındaki bu aşırı artış, kentsel alt yapı sorunlarını da beraberinde getirmektedir.
Yıllar Türkiye Bingöl
Nüfus Artış Hızı(%0) Nüfus Artış Hızı(%0)
1935 16 158 018 21.10 62 924 —
1940 17 820 950 19.59 70 184 21.84
1945 18 790 174 10.59 75 510 14.63
1950 20 947 188 21.73 97 328 50.76
1955 24 064 763 27.75 113 341 30.46
1960 27 754 820 28.53 131 364 29.95
1965 31 391 421 24.63 150 521 27.60
1970 35 605 176 25.19 177 951 34.05
1975 40 347 719 25.01 210 804 34.46
1980 44 736 957 20.65 228 702 16.43
1985 50 664 458 24.88 241 548 10.99
1990 56 473 035 21.71 250 966 7.68
1997 62 865 574 15.08 234 790 -8.31

Tabloda görüldüğü gibi 1955 yılı itibariyle Türkiye Nüfusunun yüzde 0.47’sini oluşturan Bingöl İl Nüfusu, 1975 yılına kadar Türkiye ortalamasının üzerinde artış göstermiştir.
İLÇELER
ADAKLI
Adaklı ilçesi 4 Temmuz 1987 gün ve 19507 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 19 Haziran 1987 tarih ve 3392 sayılı “103 ilçe kurulması Hakkında Kanun”la kurulmuştur.Adaklı ilçesi bu tarihten önce Kiğı ilçesine bağlı bir nahiye idi.
Uzun süre Kiğı ilçesiyle birlikte Erzurum’a bağlı bir köy statüsünü sürdüren Adaklı, 1926 yılında Erzincan’a, 1936 yılında nahiye olarak Bingöl iline bağlanmıştır. 1987 yılında da Bingöl’ün ilçesi olmuştur.
İlçenin köyleri ile birlikte yüzölçümü 879 km2’dir. Bu da, il yüzölçümünün yüzde 10.82’sine tekabül etmektedir. İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 1500 metredir. İl merkezinden uzaklığı 66 Km.dir.
Bu ilçemizde ilçe belediyesi dışında belediye bulunmamaktadır. Belediye sınırları içindeki mahalle sayısı 5’tir. İlçenin 35 köyü ve bu köylere bağlı 75 mezrası bulunmaktadır.
1997 yılında Genel Nüfus Tespitine göre ilçe merkezinin nüfusu 4 604, köylerin nüfusu ise 6 825’tir. Km2 başına 13 kişi düşmektedir.

GENÇ
Genç ilçesi, Bingöl il olmadan önce komşu vilayet Sancak ve eyaletlere bağlı kalmış eski bir ilçe merkezidir. Osmanlı Devleti’nde 1878 yılında yapılan idari teşkilatlanma sonucunda kurulan Bitlis vilayetine bağlanan Genç ilçesi, 1924-1927 yılları arasında Genç Vilayeti haline getirilmiştir. 1927 yılında ilçe haline getirilerek Elazığ iline bağlanmıştır. 1936 yılında Bingöl vilayeti kurulunca Genç ilçesi bu vilayete bağlanmıştır.
İlçenin yüzölçümü 1646 km2’dir. Bunun il yüzölçümüne oranı yüzde 20.26’dır. İl merkezine en yakın ilçe olup, 20 km. uzaklıktadır. İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 1125 metredir.
İlçe sınırları içinde ilçe belediyesi ile birlikte 2 kasaba belediyesi bulunmaktadır. Toplam mahalle muhtarlığı 13’tür. Bunlardan 5 tanesi ilçe belediyesi, 7 tanesi Servi belediyesi, 1 tanesi de Çaytepe belediyesi sınırları içindedir. İlçe sınırları içinde 62 köy ve bu köylere bağlı 243 mezra bulunmaktadır.
1997 Genel Nüfus Tespitinde ilçenin nüfusu 36 692 kişidir. İlçe merkezinin nüfusu 18 255, köylerin nüfusu ise 18 437’dir. İlçe genelinde km2 başına 22 kişi düşmektedir.
KARLIOVA
Daha önceleri Muş iline bağlı ve Bingöl adını taşıyan bir ilçe merkezi idi. 1936 yılında il haline getirilen Bingöl’e bağlanmıştır. 1938 yılında yürürlüğe giren bir kararname ile ilçenin adı Karlıova olarak değiştirilmiştir.
İlçenin yüzölçümü 1349 km2 dir. Bunun il yüzölçümüne oranı yüzde 16.60 dır. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1940 metredir.İl merkezinden uzaklığı 70 km.dir. Bir doğa harikası olan “Güneşin Doğuşu” bu ilçe sınırları içinde izlenebilmektedir.
İlçenin 1 belediyesi, 47 köyü mevcuttur. Mahalle muhtarlığı sayısı ise 3’tür. Köyaltı yerleşim birimi sayısı (mezra) 26’dır.
1997 Genel Nüfus Tespitine göre, İlçenin nüfusu 29 868’dir. Nüfusun yüzde 32.23’ü ilçe merkezinde, geriye kalan yüzde 67.77’si kırsal kesimde yaşamaktadır. İlçede kişi başına 22 kişi düşmektedir.
KİĞI
Kiğı millatan 20 asır önce Etiler’in ve daha sonra Urartular’ın egemenliğinde kalmıştır. Bir süre İskitlerin taarruzuna uğrayan Kiğı ,İskender ve Haleflerinin kurdukları devletlerin egemenliği altında kalmıştır.Milattan önce ikinci asırda Roma’ya bağlanmıştır. Romalılardan sonra Bizans’a bağlanan Kiğı, Arap-Bizans akımları sırasında sık sık müslüman arapların saldırısına uğramıştır. Bu saldırılar geçici olmuş ve Emevilerin zayıflamasıyla yine Bizans’a bağlanmıştır.
Türk akımları ile Kiğı bölgesi, akıncı ve göçebe Türklerle dolmaya başlamış ve 1071 Malazgirt Savaşından sonra Kiğı Anadolu Selçuklularının bazı beyliklerinin, Akkoyunluların ve nihayet Osmanlı Türklerinin egemenliğinde kalmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kiğı, Erzurum eyaletine bağlı Sancak beyliği halinde idare edilmekte idi. 1281 yılından itibaren kaza olarak Erzurum’a bağlı kalmış ve bu bağlılığı 1926 yılına kadar devam etmiştir. 1926 yılında Erzincan’a ve 1936 Yılında da yeniden kurulan Bingöl iline bağlanmıştır.
İlçenin yüzölçümü 438 km2 dir. Bu alan il yüzölçümünün yüzde 5.39’udur. İlin deniz seviyesinden yüksekliği 1700 metredir. İl merkezinden uzaklığı 75 km’dir. Bölge tamamen engebeli ve büyük bir bölümü ormanlarla kaplıdır.
İlçe merkezi dışında belediye bulunmamaktadır. 4 mahalle muhtarlığı, 28 köyü ve 71 mezrası mevcuttur.
1997 Genel Nüfus Tespiti sonucuna göre, ilçenin nüfüsü 6 797’dir. Kentsel nüfüs oranı yüzde 74.31’dir. Kırsal nüfus oranı ise yüzde 25.69’dur. Km2 başına 16 kişi düşmektedir.
MERKEZ İLÇE
Bingöl, daha önce Çevlik adıyla Palu ilçesine bağlı bir bucak iken, 1872 yılında Çapakçur adıyla ilçe olmuştur. Cumhuriyetin ilk yıllarında il yapılan Genç’in ilçe merkeziydi. 1936 yılında yine Çapakçur adıyla il olmuştur. Bununla ilgili 25 Aralık 1935 tarih ve 2885 sayılı kanun 4 Ocak 1936 tarihinde 3179 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 1945 yılında Çapakçur’un adı Bingöl olarak değiştirilmiştir.
İl Merkezinin köyleriyle birlikte yüzölçümü 1854 km2 dir. Bu alan il yüzölçümünün % 22.82’sini oluşturmaktadır. İl merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 1151 metredir.
Merkez ilçenin 3 belediyesi, 88 köyü ve bu köylere bağlı 104 mezrası bulunmaktadır. Belediye sınırları içinde 25 mahelle muhtarlığı vardır. Bunların 13 tanesi İl Belediyesi,7 tanesi Sancak Belediyesi, 5 tanesi ise Ilıcalar Belediyesi’nin sınırları içinde bulunmaktadır.
1997 Genel Nüfus Tespitine göre,Merkez İlçenin toplam nüfusu 107 615 dir. Bunun % 62.28’i kentsel, % 34.72’si kırsal nüfustur. Şehir merkezinin nüfusu 67 022’dir. Merkez ilçede km2 başına 58 kişi düşmektedir.

SOLHAN
Vilayetlerin yeniden teşkilatlanması sırasında Solhan, 1864 yılında Erzurum eyaletine bağlanmıştır. I. Dünya Savaşı yıllarında kısa bir süre Rus işgaline uğramıştır. 1929 yılında nahiye olarak Muş iline ve 4 Ocak 1936 tarihinde de Bingöl iline bağlanmıştır.
İlçenin yüzölçümü 1114 km2 dir. Bunun il yüzölçümüne oranı yüzde 13.71’dir. İlçenin deniz seviyesinden yüksekliği 1395 metredir. İl merkezine uzaklığı 60 km’dir.Bir doğa harikası olan “Yüzen Ada” bu ilçenin sınırları içindedir.
İlçenin 2 belediyesi, 26 köyü mevcuttur. Köyaltı yerleşim birimi (mezra) sayısı 133’tür. Belediye sınırları içinde 7 mahalle muhtarlığı vardır. Bunların 4 tanesi ilçe belediyesi, 3 tanesi de Arakonak Belediye sınırları içindedir.
1997 Genel Nüfus Tespitine göre, İlçenin toplam nüfusu 35.327’dir. Bu nüfusun yüzde 49.84’ü kentsel, yüzde 51.36’sı kırsal nüfustur. İlçede km2 başına 32 kişi düşmektedir.

YAYLADERE
Yayladere, M.Ö. 2100 yıllarında Komuklar’ın ve Hurrilerin, daha sonra Hititler’in, Urartular’ın, Persler’in, Romalılar’ın yönetimlerinde kalmıştır. 1071 Malazgirt savaşından sonra Selçuklular’ın, 1080-1201 yılları arasında Saltuk oğullarının, 1473 tarihine kadar Uzun Hasan’ın hakimiyeti altında kalan ilçe toprakları, 1514 Çaldıran savaşından sonra Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. Holhol olan eski adı 1959 yılında Yayladere olarak değiştirilmiştir. Adaklı ilçesi ile birlikte 1987 yılında aynı kanunla ilçe statüsüne kavuşturulmuştur.
İlçenin yüzölçümü 419 km2 dir. Bu da İl yüzölçümünün % 5.16’sıdır. İl merkezinden uzaklığı 110 km’dir. Deniz seviyesinden yüksekliği ise 1550 metredir.
İlçe merkezi dışında belediye bulunmamaktadır. İlçenin 20 köyü, 80 mezrası bulunmaktadır. Belediye sınırları içindeki mahalle muhtarlığı sayısı ise 6’dır.
1997 Genel Nüfus Tespitine göre, ilçenin toplam nüfusu 3 274’tür. Bu nüfusun yüzde 88.52’si ilçe merkezinde, yüzde 11.48’i de kırsal kesimde yaşamaktadır. Km2 başına 8 kişi düşmektedir.

YEDİSU
Yedisu, 200 yıllık bir tarihi geçmişe sahiptir. 1951 yılına kadar Çerme köyü olarak, 1951 yılından sonra Kiğı ilçesine bağlı Çerme Bucağı olarak idari taksimatta yerini aldığı görülmektedir. 1970 yılında YSE Müdürlüğünce Çerme merkezinde yapılan ve yedi musluk ihtiva eden çeşmeden dolayı Yedisu ismini almıştır. Yedisu ilçesi, 20 Mayıs 1990 tarih ve 20523 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yüyürlüğe giren 9 Mayıs 1990 tarih ve 3644 sayılı “130 İlçe Kurulması Hakkındaki Kanun”la kurulmuştur.
İlçenin yüzölçümü 426 km2 dir. İl yüzölçümüne oranı yüzde 5.24’tür. İlçe merkezinin deniz seviyesinden yüksekliği 1500 metredir. İl merkezinden uzaklığı 124 km’dir. İlçe dağlık ve sarp bir arazi yapısına sahiptir. doğusunda Çavuşlu Dağı , güneyinde Şeytan Dağı (2.906 m.) batısında Bağır Dağı , kuzeyinde Koşan Dağları (3.078 m.) bulunmaktadır.
İlçenin bir belediyesi, 14 köyü ve 64 mezrası mevcuttur. Belediye sınırları içinde kalan mahalle muhtarlığı sayısı ise 4’tür.
1997 Genel Nüfus Tespitine göre, İlçe nüfusu 3 788’dir. Nüfusun yüzde 64.78’I ilçe merkezinde, yüzde 35.22’si kırsal kesimde yaşamaktadır. Km2 başına 9 kişi düşmektedir
İL EKONOMİSİ
HAYVANCILIK
Büyük ve Küçükbaş Hayvan Varlığı
Bingöl İlimizin yüzölçümünün yüzde 53’ü çayır ve mera alanıdır. Bu özelliği ile ilimiz hayvancılığa son derece elverişli bir durumdadır. Son yıllarda bölge koşullarına bağlı olarak hayvancılık gerilemiştir. Ancak terör olaylarının son bulmasıyla hayvancılık sektöründe yeniden bir canlılık görülmeye başlamıştır.
2000 yılı itibariyle mevcut 160 yaylamızdan 112 tanesi kullanıma açılmıştır. Bu sayı itibariyle yüzde 70, alan itibariyle de yüzde 86 oranına tekabül etmektedir.
Özellikle yazın Erzurum ve Karlıova yaylalarında otlatılan sürüler, kışa doğru Diyarbakır ve Şanlıurfa gibi Güney illerimize götürülmektedir. İlkbahar mevsiminde ise bu akış tersine dönmektedir.
Yıllar itibariyle ilimizin hayvan varlığı
Koyun Türü Sayısı
1990 1995 2000
Koyun 712 841 618 692 590 020
Kıl Keçisi 403 278 186 624 172 525
Sığır (Kültür) 361 1 938 3 118
Sığır (Yerli) 119 502 107 814 34 298
Sığır (Melez) 6 529 7 445 30 367
Manda 1 874 1 456 1 288
At 2 953 3 708 3 303
Katır 1 813 2 055 687
Eşek 12 957 11 273 5 524
Yumurta Tavuğu 161 236 182 378 62 443
Et Tavuğu 31 500 3 722 700
Hindi 31 845 47 470 23 350
Ördek 3 115 4 185 4 770
Kaz 7 610 7 705 6 950
MADENCİLİK
Yeraltı kaynakları açısından zengin bir il olarak ifade edilmeyen Bingöl ilindeki önemli sayılabilecek maden rezervleri, Genç ilçesindeki demir ve Karlıova ilçesindeki linyit yataklarıdır.
Genç ilçesi, Avnik sahasında demir madeni ile ilgili etütlere 1935 yılında başlanılmış olup, 1975 yılından sonra da yoğunlaştırılmıştır
Genç İlçesi Demir Yataklarının Dağılımı ve Niteliği
Köy ve Mevkii Tenör ve Kalite (%) Rezerv (ton) Diğer Bilgiler
Hamek-Büklüm-Tirbit Tepe 9.65 Fe 98 053 000 Potansiyel
Avnik Heyalandere Mevkii 34 Fe 3 285 000 Potansiyel
Avnik Gonaç Tepe 40.56 Fe 1 302 000 Potansiyel
Avnik Kelme Tepe 14.64 Fe 6 372 000 Potansiyel
Avnik Kelme Tepe 14.64 Fe 6 372 000 Potansiyel
Avnik Kılhas Tepe 15.40 Fe 1 032 000 Potansiyel
Avnik Köyü Koşal 37.31 Fe 24 872 000 Potansiyel
Yapılan çalışmaların neticesinde, sahalarda demir ve fosfatın birlikte işletilmesi halinde ekonomik olabileceği sonucuna varılmıştır.
Karlıova İlçesi, Derinçay ve Devecik Köyü civarındaki linyit sahalarında yapılan etütlerde, hem açık, hem de kapalı işletme ile alınabilecek kömür linyit rezervi tesbit edilmiştir.Bu etütlerin sonuçları tablo-51’de özetlenmiştir.
Tablo-51 :Karlıova Linyit Sahalarının Rezerv Durumu
Köy ve Mevkii Tenör ve Kalite (%) Rezerv (ton) Diğer Bilgiler
Halifan (Derinçay)
Kürük (Devecik) 43.00 su
24.63 kal
0.57 s
Isı değeri: 1663 Kcal/kg 74 935 000 Görünür
Halifan (Açık) 48.53 su
24.21 kül
0.39 s
Isı değeri: 1318 Kcal/kg 13 909 000 Görünü
Tablo-51’den görünür linyit rezervinin toplam 88 844 000 ton olduğu görülmektedir. Yapılan etütlerde bunun 56 545 000 tonu üretilebilir rezerv olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca Kiğı İlçesi Kutluca Köyü civarında da linyit yataklarına rastlanmıştır.

ORMANCILIK
İklim ve arazi yapısı yönünden ormancılık için ideal bir yapıya sahip olan Bingöl, Doğu Anadolu Bölgesinin orman alanı en zengin olan illerinden biridir. Ancak ormanların, uzun zamandan beri yakacak ihtiyacının giderilmesinde kullanılması ve hayvancılıkta yararlanılması, bozuk baltalık duruma gelmesi sonucunu doğurmuştur. Tablo-41’de İşletme Şefliklerine göre ildeki orman alanlarının dağılımı verilmektedir.
İşletme Şefliklerine göre İldeki Orman Alanları (ha.)
Orman İşletme Şefliği Ormanlık Alan Ormansız Alan Toplam
Merkez 43 138.5 93 387.5 136 526
Ilıca 38 323 156 662.5 203 985.5
Genç 46 046 104 079.5 150 125.5
Kiğı 70 917 142 840 213 757
Solhan 28 417.5 69 722.5 98 140
Toplam 226 842 575 692 802 534
ÖNEMLİ PROJELER
2.Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi
İlimizde çeşitli nedenlerle bügüne kadar 50 köy tamamen, 70 köy kısmen boşalmıştır. Boşalan mezra sayısı ise 344’tür. Toplam 5 088 hane ve 26 638 nüfus göç etmiştir. Geri dönüş için 96 köy, 127 mezra, 3 031 hane ve 17 112 nüfus müracaatta bulunmuştur. Bugüne kadar 22 köy ve 45 mezrada geri dönüş sağlanmıştır. Dönen hane sayısı 632, nüfus ise 4 078’dir.
Köye Dönüş ve Rehabilitasyon projesi kapsamında geri dönüş yapan vatandaşlarımıza 26 688 000 000 TL. tutarında inşaat malzemesi, koyun ve nakdi yardım yapılmıştır. Bu yardımlardan faydalanan köy sayısı 22, hane sayısı 412, nüfus ise 2 311’dir.
Ayrıca dönüş yapan vatandaşlarımızın köylerindeki başta yol, içmesuyu ve sanat yapıları olmak üzere Köye Dönüş ve Rehabilitasyon Projesi çerçevesinde altyapı çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalarda 12 000 ton çimento, 10 300 metre boru, 490 büz kullanılmıştır. Mevcut ödenekle öncelikle dönüş yapılan köylerin altyapı sorunlarının giderilmesi cihetine gidilmiştir. Bu kapsamda 121 milyar TL. harcama yapılmıştır. Köy yollarında 7 km tesviye, 37 km onarım, 33 km greyderli reglaj yapılmıştır. Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü tarafından tüm yollar ulaşıma açılmış olup, bunların parasal değeri 557 milyar TL.’dir.Bu köylerde elektrik altyapısı için 35 milyar TL. bir harcama yapılmıştır.

TARIM
Toprak Yapısı ve Arazi Varlığı:
Bingöl İlinde genel olarak iki tip toprak görülmektedir. Meyilli – dalgalı ovalarda hakim olarak kahverengi ve kırmızı kahverengi topraklar görülür. Vadilerde alüviyal topraklar görülmekle beraber, bu topraklar organik maddece değişikliler göstermektedir, İlimiz genel olarak verimli topraklara sahiptir. Ancak uzun yıllar tek çeşit bitki yetiştirilmesi , gübre kullanmama gibi etkiler yüzünden, işlenen topraklarımızın büyük kısmı eski veriminden uzaklaşmıştır. Ancak son yıllarda teknik tarım faktörleri ve kimyasal gübre kullanma bilinç çiftçilere ulaştırıldığından , hızla olumsuz etkiler azalmaya başlamıştır.

İlimizde nadas alanlarını daraltma projesi uygulamasıyla buğdaygil-baklagil ekim nöbeti uygulanarak nadas alanlarında % 10 oranında bir daraltma sağlanmıştır. Ayrıca kimyasal gübre kullanma bilinciyle bu oran artarak devam edecektir.
Aşağıda Genel olarak Bingöl İli arazi varlığı alanı ve sahalara göre % dağılır gösterilmiştir;
Arazi Varlığı :
Arazi Varlığı Alan (ha) % Oran
Toplam Arazi Varlığı 825,3 100
Tarım Arazisi 59.140 7,17
Sulu -27.300 (3.31)
Susuz -31.840 (3.86)
Mera Alanı 414.407 50,21
Çayır Alanı 18.064 2,19
Orman Alanı 226.842 27,49
Ağaçlandırma Sahası 83.300 10,09
Diğer Yerler 23,547 2,85

Toplam arazi varlığı içinde 2.797 hektar dere yatağı, 5.252 hektar kayalık, 1.543 su yüzeyi, 1.155 hektar yerleşim yeri toplamları 23.547 hektar olarak diğer yerlerin içinde ifade edilmektedir.
İlimiz tarım arazisinin 27.300 hektarı Sulanabilmektedir. Bunun 8.000 hektarı D.S.İ’ ince 9.300 hektarı Köy Hizmetleri tesisleri ile sulanmakta olup. 10.000 hektar kadar da halkın kendi imkanlarıyla yaptığı sulamalardır.
Bütün sulanabilir arazi, tarım arazisi varlığının % 46,16′ sı dır. Önümüzdeki yıllarda sulanabilir arazi nispetinin % 20’lere kadar arttırılması için çeşitli projeler uygulanacaktır. Sulu ve kuru şartlarda tarla arazilerinin yüzde dağılımları şöyledir.
Sulu Şartlarda ;
% 30 Hububat,
% 20 Yem Bitkileri.
% 10 Yumrulu Bitkiler,
% 30 Sebze.
% 10 Çayırlar

Kuru Şartlarda ;
% 48 Hububat,
% 45 Baklagil.
% 7 Nadas alanıdır.
Son yıllarda yem bitkisi üretimini arttırmak için çiftçilerimize yönelik yayım çalışmaları arttırılmış, bu konuda kayda değer ilerlemeler sağlanmıştır. Bu çalışmalarda yonca ,korunga, fiğ gibi yem bitkilerinin dışında triticale ve silajlık mısır ekimi konusunda yayım ve demonstrasyon çalışmaları yapılmış ve başarılı sonuçlar alınmıştır. Bu çalışmaların olumlu etkileri çiftçilerimize yansımış , çiftçilerimizin kendi istekleriyle silajlık mısır ekimi yapılmaya başlanmıştır.

Bu sevindirici gelişme karşısında çiftçilerimizin sürekli sıkıntı çektikleri kışlık yem ihtiyaçlarını bir ölçüde karşıladıkları görülmektedir. Bu gibi gelişmeler arazi kullanım profilini olumlu yönde değiştirmektedir. Yem bitkileri tarımı yapılan alanın büyüklüğü de, buna bağlı olarak artmaya devam edecektir.
Hububat tarımında yine Müdürlüğümüzce yapılan demonstrasyon çalışmaları sonucu yöreye uyum sağlayan, yüksek verimli sertifikalı tohumluk kullanımı yaygınlaşarak özellikle buğday ve arpa tarımında oldukça iyi sonuçlar alınmıştır. Bunun yanında kimyevi gübre kullanımı yaygınlaştırılmış, münavebeli ekim metotlarının kullanılmasıyla da nadas alanlarının daraldığı görülmüştür.Böylece arazi kullanım sınıflandırılmasında nadas alanı yüzdesi süratle düşecektir.
TİCARET
Bingöl İlinin Ticaretini; yağ, keçi kılı, ham deri, av derisi gibi hayvan ürünleri ile her cins hayvan alım ve satımı teşkil eder. Bunlardan başlıca ceviz, kitre ve çiriş de ticaret maddeleri arasında sayılabilir.
Bingöl’de her yıl koyun, keçi ve sığır gibi kasaplık hayvanlar Elazığ, Diyarbakır, Urfa ve Gaziantep gibi büyük merkezlere sürüler halinde gönderilir. Yapağı ve kıl genellikle kırkılmadan hayvanların üzerinde gönderilmekte ise de, bir kısmı da kırkılmış olarak sevk edilmektedir.Eskiden bu bölgelerden Suriye’ye de hayvan ihraç edilmekte idi. Piyasada Urfa yağı adıyla tanınan yağların önemli bir kısmı Bingöl ilinin muhtelif bölgelerinden elde edilen yağlardır. Bunlar eskiden Urfa’da toplatıldıktan sonra bu ad altında büyük merkezlerde biriktirilmekte idi. Bu iş ile meşgul olan tüccarlar asıl nefis yağların buralardan toplandığını öğrenmişlerdir. Büyük tüccarların adamları yayla ve köylere kadar giderek yağ toplayıp Elazığ ve diğer merkezlere sevk etmektedirler. Av ve hayvan derileri ile bal sevkiyatı daha çok Erzurum’a, kitre, çiriş gibi maddeler İstanbul’a, ceviz de bilhassa Elazığ’a gönderilir.
Dokumacılık ev kadınlarının özel olarak çalıştıkları ayrı bir iş kolu olmaktadır. Halkın yüzde 80’i kendi dokumalarını kullanmaktadır. Erkekler çuha kalınlığında kuzu yününden el tezgahlarında dokunarak meydana getirilen kumaşlardan yapılmış elbiseler giyerler, kadınlar ise kendileri için genellikle kahverenginde pamuklu bez dokurlar.
Etrafındaki meşeliklerden şehrin odun ve kereste ihtiyacı karşılanmakta, un ise Bingöl suyunun akıntısından faydalanan değirmenlerde üretilmektedir.Şehrin kenarında her Cuma günü pazar kurulmakta, burada her çeşit maddenin alışverişi yapılmaktadır. Bilhassa Bingöl yağları pazarın en önde gelen bir maddesidir. Başta Elazığ olmak üzere Diyarbakır, Gaziantep, Urfa ve Adana’ya satılan hayvan ve hayvansal ürünler arasında Bingöl yağının ticari değeri çok yüksektir. Bingöl, yağını bu iller üzerinden İstanbul’a ve Ankara’ya göndermekte ve ihtiyacı olan maddeleri de buralardan almaktadır.
SANAYİ ALTYAPISI
Sanayinin yaygınlaştırılması ve oluşabilecek sanayi tesislerinin planlı bir yerleşme düzeni içersinde toplulaştırılması ve orta-büyük sanayinin tamir ve bakım yönünden sorunlarını gidermek, özel beceri isteyen bazı malların üretimini gerçekleştirmek, sanayi işletmelerine yan sanayi olarak yardımcı olmak, işlevlerini yerine getiren ve özellikle Sanayi alt yapısı açısından önem taşıyan Organize Sanayi Bölgesi ve Küçük Sanayi Siteleri Bakımından Bingöl İli, henüz istenilen düzeyde değildir.
Bingöl il merkezinde 154 İşyeri kapasiteli bir Küçük Sanayi Sitesi faaliyettedir. Bu sitede; 12 hızarcı, 8 mobilyacı, 4 oto lastikçi, 4 akücü, 8 oto elektrik, 26 oto tamir, 5 tornacı, 36 marangoz, 10 oto döşeme, 10 oto boya, 5 oto kaporta, 20 kaynakçı, 6 sıcak demirci olmak üzere toplam 13 meslek gurubunda 154 işyeri mevcuttur. Sitede ayrıca 1 kahvehane, 3 demirci, 2 mobilyacı, 2 bakkal, 1 PTT merkezi, 2 nalbur, 7 oto malzeme satıcısı, 1 lokanta mevcut olup, toplam 700 kişi istihdam edilmektedir.
1990 yılında il merkezinde Organize Sanayi Bölgesinin kurulması kararlaştırılmıştır. Organize Sanayi Bölgesi, 1991 yılında yatırım programına alınmıştır. 1995 yılında etüt ve mühendislik hizmetleri ihale edilmiştir. İlgili firma tarafından etüt ve mühendislik hizmetlerine ilişkin proje hazırlanarak 1996 yılında müteşebbis teşekkül kuruluna teslim edilmiştir.
Organize Sanayi Bölgesinin altyapı inşaatı, 25 Mart 1997 tarihinde ihale edilmiştir. 30 Nisan 1997 tarihinde ilgili firmaya yer teslimi yapılmış ve söz konusu firma inşaata fiilen başlamıştır
İMALAT SANAYİ
1975 Genel Nüfus Sayımı sonuçlarına göre, imalat sanayi sektöründe istihdam edilen kişi sayısı 992’dir. Bu sayı, 1980 yılında 1 175’e ulaşmıştır. 1985 yılında 895’e inmiş, 1990 yılında 1936’ya yükselmiştir. 1990 yılında Türkiye’de imalat sanayi sektöründeki işgücü istihdam oranı yüzde 11.9,Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 3.49 iken, Bingöl’de çalışan nüfusun sadece yüzde 1.8’I istihdam edilmektedir.
İmalat sanayinin gayri safi yurtiçi hasıladaki payı ve gelişme hızı açısından bakıldığında durum yine bundan farklı değildir. 1997 yılında cari fiyatlarla gayri safi yurtiçi hasılada imalat sanayi sektörünün payı Türkiye’de yüzde 21.6, gelişme hızı yüzde 99.1; Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 9.4; gelişme hızı yüzde 23.2 olurken, bu oranlar Bingöl’de sırasıyla yüzde 8.4 ve yüzde 5.3’tür.
1992 Genel Sanayi ve İşyerleri sayımı sonuçlarına göre Bingöl ilinde, imalat sanayi sektöründe 176 işyerinin faaliyet gösterdiği görülmektedir (Tablo-49).
İktisadi Faaliyet Kolu 1985 1992
Gıda, İçki ve Tütün Sanayi 35 22
Dokuma, Giyim Eşyası ve Deri Sanayii 42 31
Orman Ürünleri ve Mobilya Sanayi 35 74
Kağıt, Kağıt Ürünleri ve Basım Sanayii 4 4
Kimya, Petrol, Kömür, Kauçuk ve Plastik Ürünleri Sanayii 2 –
Taş ve Toprağa Dayalı Sanayii 1 1
Metal Eşya, Makina ve Techizat, Ulaşım Aracı, İlmi ve Mesleki Ölçme Aletleri Sanayii 42 44
Toplam 163 176
Kaynak : DİE, 1992 Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı Sonuçları
Bingöl’de imalat sanayi sektöründe faaliyet gösteren orta ve büyük ölçekli firma sayısı oldukça düşük düzeydedir. Mevcut önemli tesisler de kamunun öncülüğünde ve ortaklığı ile kurulmuştur.
Kalkınmada Birinci Derecede Öncelikli Yöreler kapsamında yer alan Bingöl ilinde sanayi gelişmemiştir. Kalkınma planlarında yer alan ilkeler doğrultusunda yıllık programlar çerçevesinde getirilen teşvik araçları, Bingöl’ün sanayileşmesinde istenen ölçüde yarar sağlayamamıştır. İl’de mevcut tesisler genellikle kamu kuruluşlarının destek veya ortaklıklarıyla kurulmuştur. Bu tesisler de ya düşük kapasite ile çalışmakta yada çalışamaz durumdadır.
KÜLTÜR
HALK OYUNLARI
Bingöl halk oyunları kendine özgü karakteri ile büyük bir beğeni kazanmıştır. Özellikle komşu iller tarafından taklit edilmektedir.Bingöl halk oyunlarının bilhassa Diyarbakır’da oynandığına tanık olmaktayız.
Kartal Oyunu
Bu oyunda Oyuncular, dağlarda sert kayalar üzerinde uçan kartalları andırır. Oyunun, Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra ortaya çıktığı rivayet edilir. Karlıova’dan Şeref Meydanı’na doğru saldırıya geçen Rus kuvvetleri ile askerlerimiz ve milis kuvvetlerimiz arasında meydana gelen savaşta galip gelen kuvvetlerimizin kahramanca savaşını öyküler. Savaş meydanında kalan düşman cesetlerine kartalların hücum etmesiyle, kartal oyunu sembolize edilmiştir.
Delilo Oyunu
Oyun kızlı ve erkekli oynanır. Çevrede en fazla oynanan oyunlardan biridir.
Meryemo El ele tutuşarak bir çember yapılır. Tutulan eller içe ve dışa doğru sallanır. İleri çökme hareketleri yapılır. Oyun oynanırken şu türkü söylenir.
Çepik (El Çırpma)
Çok sert figürleri olan bir oyundur. Oyun, yöre insanının tabiat ile olan mücadelesini ve oyuncular arasında bir nevi kuvvet denemesini yansıtır. Oyun; davul, zurna eşliğinde oynanır. Müziğin başlaması ile birlikte sağ ayakla oyuna başlanır. Üç adım öne yürünür, üç adım bitiminde eller çırpılır. Bu hareketlerin bir kaç kez tekrarından sonra eşler birbirlerine dönerek ellerinin içleri ile üçer defa sert bir şekilde karşılıklı vuruşurlar. Bu vurma hareketleri bir kaç kez yapılır
Çaçan
Hareketli bir oyundur. Yörede en çok sevilen ve tutulan oyunlardandır, Ayaklar yeri döverek tempo tutulur ve öne doğru üç sıçrama yapılır. Hareketlerin aynı anda yapılmasına özen gösterilir. Oyun oynanırken en çok şu türkü söylenir.
Diğer Halk Oyunları
Gövend (Halay), Horani
Seyirlik ve Eğlencelik Oyunlar
Sarımsak Oyunu, Darı Sulama, Değirmenci, Muhtar, Kalaycı, Kalkağan Şenliği, Çulapı (Üç Ayaklı Çatal Ağaç) Oyunu, Gelin Oyunu, Cirit Oyunu, Şel Atmak (Taş Atmak)

ADETLER
Her toplumun kendine has adet ve inanışları vardır. Yöremizde geçmişten günümüze gelen ve halk arasında var olan, töreler, adetler, inançlar halk tabipliği az da olsa itibar görmektedir.

1- Yeni doğan çocuğun kırkı çıkmayıncaya kadar evden çıkarılmaz, o ev komşulara ateş vermez.

2- Yeni doğan çocuğun kulağına ezan okunur.

3- Karga (Saksağan) kapıda öterse uğursuzluk getirir

4- Eve yeni gelen gelinin kayınbaba ve kayınbiraderlerle konuşması ayıplanır.

5- Aile büyüklerine karşı çocuğu kucağına alma, onunla ilgilenme ve sevme hoş karşılanmaz.

6- Güneş ve ay tutulmalarında ezan okunur ve iki rekat namaz kılınır.

7- Kesilen tırnaklar toprağa gömülür.

8- Köpeklerin uluması uğursuzluk getirir.

9- Cuma günleri yaş odun kesilmez,ekin biçilmez

10- Ölü evinde üçgün yemek pişirilmez

11- Yeni doğan bebeğin kesilen göbeği cami duvarına konursa çocuk din alimi, okul duvarına konursa tahsilli olur.

12- Sarılık hastalığına yakalanan kimselere sarı boncuk veya altın takılır, sarı elbise giydirilir.

13- Cuma günleri çamaşır yıkanmaz.

14- Nazardan korunmak için mavi boncuk veya muska takılır.

15- Bazı çıbanları patlatmak , içindeki iltabı çekmek için üzerine soğan veya geniş yapraklı bitki(yörede Pelhaves denilen yaprak konur)

16- Armut ve elma ağaçları çok çiçek açarsa o yıl kar yağar.

17- Geceleri hava bulutlu olup içinde kırmızılık varsa yağış olmaz.

18- Bulutlar doğuya doğru kayarsa hava güneşli olur, Batıya kayarsa yağış olur.

19- Kuşlar sürü halinde ağaçların tepesine konarsa o yıl kışın erken geleceğine ve şiddetli geçeçeğine inanılır.

20- Geceleyin aynaya bakmak uğursuzluk getirir.

21- Akşamları evi süpürmek bereket kaçırır.

22- Yolculuk yapanların arkasına su dökülür.

23- Arının soktuğu yere çamur sürülür,Sıcak taş ve demir bastırılır.

24- Gün batımından sonra tırnak kesmek uğursuzluk getirir.

EDEBİYAT
ATASÖZLERİ VE DEYİMLER
Bingöl ili ve yöresinde halkın kullandığı Atasözleri ve Deyimler

1- Adı çıkacağına canı çıksın

2- Ağa malı deniz yemiyen domuz

3- Ağaca çıkan keçinin dama çıkan oğlağı olur

4- Açtı ağzını yumdu gözünü

5- Ağzından bal akıyor

6- Ak ile kara dere kenarında belli olur

7- Akıntıya kürek çekme, kurak yere ekin ekme

8- Allah dağına göre kar yağdırır

9- Almadan vermek Allah’a mahsustur

10-Anasına bak kızını al, kenarına bak bezini al

11-Aslı neyse nesli odur-Aslına çekmeyen haramzadedir.

12-Ateş ile barut bir arada olmaz

13-Attan indi eşeğe bindi

14-Bacak kadar boyu var, türlü türlü huyu var

15-Bakmakla öğrenilseydi, kediler kasap olurdu

16-Beş parmağın beşi de bir değil

17-Bin dinle, bir söyle

18-Bir ayağı çukurda-Büyük lokma çukurda kalır

19-Çalışmak ibadetin yarısıdır

20-Çoban ne yesinki köpeğine yedirsin

21-Davulun sesi uzaktan hoş gelir

22-Eceli gelen keçi, çobanın ekmeğini yer

23-El atına binen yaya kalır

24-Elin hamuru ile erkek işine karışma

25-Eşek olduktan sonra semer vuran çok olur

26-Eşekler çalışır, atlar yer

27-Ev sahibinin hatırı olmazsa köpeğini dövmek kolaydır

28-Evin danası evin öküzünden korkmaz

29-Eyyam sana uymazsa sen eyyama uy

30-Garip kuşun yuvasını Allah yapar
MANİLER
Amca kızı damdadır
Beş parmağı kandadır
Gittim kanı silmeye
Baktım gönlü bendedir

Bingöl aşağı çarşı
Dükanlar karşı karşı
İçiyorsan zıkkımı
Kibriti cebinde taşı

Bingöl dört dağ içinde
Yanarım yağ içinde
Kim Bingöl’ü sorarsa
Birtanem var içinde

Mangal maşasız olmaz
Bingöl paşasız olmaz
Ankara’dan tel geldi
Kızlar kocasız olmaz

Karanfilin filizi
Kim bilir içimizi
Hafif bir rüzgar esti
Ayırdı ikimizi

Mani maniye geldim
Yoğurt yemeye geldim
Maksadım yoğurt değil
Yari görmeye geldim

Çitimi çit ederim
Ucunu fit ederim
Senin gibi oğlanı
Kapıma it ederim

Yarimin adı Ahmet
Setresi emanet
Emanetse emanet
Yine gönlümde Ahmet

Buradan baş aşağı
Belinde şal kuşağı
Hergün gel buradan savuş
Çatlasın el uşağı Esmer bugün ağlamış
Yüreğimi dağlamış
Siyah kaşı üstüne
Beyaz puşu bağlamış

Esmerim biçim biçim
Ölürüm esmer için
Dünya bana düşmandır
Esmer sevdiğim için

Şu derenin geveni
Geven sarmış bedeni
Paşadan emir gelmiş
Seven alsın seveni

Bingöl’de çalışırım
Ustama danışırım
Dün gece rüya gördüm
O yarla konuşurum

Çaçan keşişin kızı
Yanında var baldızı
Gelin gençler yağma var
Kaçıralım bu kızı

Sıgaramı yandırdım
Pencereye kondurdum
Anne gözlerin aydın
Ben bir subay kandırdım

Şu dere buz bağlamış
Dibi nergiz bağlamış
Baba beni evlendir
Bingöl’de kız kalmamış

Susadım su içmeye
Bana çeşme gösterin
Çeşme beni kandırmaz
Al yanaktan isterim

Dam üstünde damımız
Yüksektir ayvanımız
Bize bir gelin gelmiş
Çatlasın düşmanımız

ŞİİRLER

BİNGÖL ÇOBANLARI

Daha deniz görmemiş bir çoban çocuğuyum,
Bu dağların eskiden aşinasıdır soyum,
Bekçileri gibiyiz ebenced buraların ..
Bu tenha derelerin,Bu vahşi kayaların
Görmediği gün yoktur sürü peşinde bizi,
Her gün aynı pınardan doldurur destimizi
Kırlara açılırız çıngıraklarımızla.

Okuma yok, yazma yok, bilmeyiz eski yeni,
Kuzular bize söyler yılların geçtiğini.
Arzu, başlarımızdan yıldızlar gibi yüksek;
Önümüzde bir sürü, yanımızda bir köpek,
Dolaştırıp dururuz daüssılayı.
Her adım uyandırır ayrı bir hatırayı!

Anam bir yaz gecesi doğurmuş beni burda;
Bu çamlıkta söylemiş son sözlerini babam,
Şu karşıki bayırda verdim kuzuyu kurda,
Suna’mın başka köye gelin gittiği akşam.
Gün biter, sürü yatar sararan bir ayla,
Çoban hicranlarını basar bağrına yayla..
Kuru bir yaprak gibi kalbini eline al
Diye hıçkırır kaval;

Bir çoban parçasısın olmasan bile koyun,
Daima eğeceksin başkalarına boyun.
Hülyana karışmasın ne şehir, ne de çarşı;
Yamaçlarda her akşam batan güneşe karşı
Uçan kuşları düşün geçen kervanları an..
Mademki kara bahtın adını koydu çoban!

Nasıl yaşadığımdan ne içip yediğimden,
Çıngırak seslerinin dağlara değdiğinden
Anlattı uzun uzun…

Şehrin uğultusundan usanmış ruhumuzun
Nadir duyabildiği taze bir heyecanla..
Karıştım ogün bugün, bu zavallı çobanla,
Gönlümü yayla yaptım Bingöl Çobanlarına.

Kemalettin Kamil KAMU
BİNGÖL DEPREMİ

1 Mayıs 2003 sabaha doğru
Büyük bir patlamayla herkes doğruldu
Ama kimse yerinden kalkamadı
Çünkü bu çok büyük bir belaydı

Durunca büyük zelzele
Herkes dışarıya çktı acele
Kimi yalın ayak kimi üstsüz
Kimi kaldırımda yatıyordu teryüz

Herkes ilgileniyordu dost ve çocuklarıyla
Sonra akrabalarına koşuyordu canhavlıyla
İnsanla dolmuştu tüm cadde ve sokak
En yakın bile olmuştu ırak

Kulağı delercesine bağrışmalar çağrışmalar oluyordu
Bu çığlıklardan sanki göğün kapağı kalkıyordu
Araba sesi, insan sesi ve toz duman
Duyulan bütün seslerde istenilen şey aman

Gün ağarıp insanlar kendilerine biraz gelince
Sağa sola koşuştular, ama; hareketleri delice
Zira insanlar depremden etkilenip sersemleşmişlerdi
Bütün güçlerini ve dirayetlerini kaybetmişlerdi

Herkes kendisi ve çocukları için kababilecek yerler aradı
Sonra da kendini akrabalarının, komşularının yardıma adadı
Gördü ki, Bingöl’ün yarısı harap
Yardım etmek isteyenlerin hepsi de bitap

Kiminin annesi, kiminin kardeşi enkaz altında
Kimileri de deliye dönmüş yatıyor sağda solda
Kimi anne, kimi kardeş, kimi oğul diye bağırır
Ne yapılacağı bilinmez sadece Allah çağrılır

Çünkü insanlar üzerinde dağ kadar betonlar
Kimsenin gücü yetmiyor ki tutup kaldırsınlar
Kurtarma ekipi, çalışma makinaları gelinceye kadar
Enkaz altındakilerin çoğu canlarından oldular

Her ceset çıkışında yankılanıyordu ayyuka
Sanki kıyamatin kopuşu için son dakika
Koca bir şehir topyekün ağlıyordu
Ya Rabb, böyle bir müsibeti tekrar gösterme diyordu

Hastaneler yaralı ve cestlerle dolmuştu
Herkesin siması normalinden bin kez daha solmuştu
Kimileri yakırışta, kimileri var gücüyle bağırıyordu
Her taraf bir timarhane ortamını andırıyordu

Cesetleri yıkayıp defnetmek kolay değildi
Hoca bile; kefeni unuttum dese yeriydi
Bu küçük kıyamat provası
İsyanla karşılanırdı olmasaydı Allah yasası

Ya Rabb bu tür müsibetlerle bizleri imtihan etme
Neslimizin soyunu bu şekilde tüketme.

Sabri BAZANCİR
Eğitim Müfettişi
01.12.2003

BİNGÖL İNSANI

İlk gözlerini açmış bu topraklarda,
Birlikte yaşamaya başlamış yeşil yapraklarla,
İlk terbiyesini almış Osman Dede’ den,
Büyük annesi edeplendirmiş anlattığı ninilerden,

Zamanla pişmiş büyük ailesi içinde,
Aklını çelen olmamış, daima kalmış zinde,
Kurnazlığı tilkiden öğrenmiş dağda gezerken,
Mutiliği de öğrenmiş koyun güderken,

Gün gelmiş köyü orman köyü seçilmiş,
Köylülere de “Bu köyde hayvan besleyemezsiniz” denilmiş,
Böylece zorunlu olarak göç etmiş şehir’ e,
İhtiyar dedesi ile ninesinden başka bir şeyi kalmamış geride,

Gelip yerleşmiş Çapakçur deresine,
Okula gitmek istediğini söylemiş annesine,
Annesi ile babası anlaşarak göndermişler mektebe,
Daha iyi yetişmesi için de bırakmışlar katibe,

Katip kendisine şehirdeki kültürü aşılamış,
Müspet ilimleri de yavaş yavaş okulda almış,
Böylece hem bedenen hem de ruhen olgunluğa erişmiş.
Kıskançlığın, hasımlığın, bencilliğin üstüne çıkabilmiş.

İşte bütün insani yönlerini böylece tamamlamış,
Vücut uzuvları üzerindeki kontrolü de sağlamış,
Artık kendisinden sudur edemez olmuş kötülük,
Hayır işlerinde kullanmak için göremez olmuş mal mülk.

Kalbindeki tüm hayırlar çiçek gibi açılmış,
Bütün kötülüklerin üzerini de set gibi kapatmış,
Bu güzel ve iyi şeylerin kazanımı için gösterilen dirayet,
Bu bölgede yaşayan tüm insanlara etmiş sirayet.

Yunus’ un, Mevlana’ nın sevgisi burada da kendini göstermiş,
Buraya uğrayan yabancıların hepsi bunu hissetmiş,
Onun için burada daima yabancı haklıdır.
Her çeşit dokunulmazlığı da aynen saklıdır.

Buradaki halk kime bağrını açarsa,
Siper eder kendini, yedirmez onu kurda kuşa,
Çünkü onun için misafir Allah’ tan emanettir,
O’ na kötülük şöyle dursun, düşünülmesi dahi hıyanettir.

Gelir kaynaklarının başında hayvancılık gelir,
Bu mesleği de en iyi Karlıova’ lılar bilir,
Köylülerin yüzde doksanı burada rencber,
Maişetleri için bütün aile fertleri olur seferber,

Büyük-küçük birbirlerine karşı etmezler kusur,
Küçükler büyüklerine karşı saygıdan el pençe durur.
Burada insanlar birbirlerine kendir ipi ile bağlı,
Herkeste bir sevgi, herkes birbirine sevdalı,

Bu topraklarda mayasını bulmuş mertlik,
Buradaki insanlarla yoğrulmuş cömertlik,
Kanaatkardır insanları bulmasalar da metelik,
Buradaki insanlara işlememiş, işleyemez nicelik.

Bu topraklarda yaşayan insanlar herkese kucak açar,
Bir daha bırakmamak üzere bağrına basar,
Küçükleri korurken, yaşlıları da en az babaları kadar sayar,
İşte BİNGÖL’ lüler analarından bu duygularla doğar.
12/11/2000
Sabri BAZENCİR
İlköğretim Müfettişi
TARİHİ ESERLER
Kaleönü Kalesi
Bu kale, Bingöl Merkez Kaleönü Mahallesinde bulunmaktadır. Urartular zamanında konaklama amacıyla yapılmıştır. Kale yüksekçe bir toprak yığını durumundadır. Bu toprak yığını altında kale kalıntıları olduğu söylenmektedir.
Kiğı Camii
Kiğı Camii ilçenin en eski eserlerindendir. Minarenin üstünde Arap harfleriyle yazılı bir yazıdan; bu eserin, Bayındırlı Pir Ali Bey Bin İbrahim Bey tarafrından Hicri 700 tarihinde inşa ettirildiği anlaşılmaktadır. Ayrı bir kayıtta ise, bilahare yıkılan minarenin, Hacı Hasan tarafından tamir ettirildiği ve Pir Ali Bey oğlu Pilten Bey tarafından da caminin onarıldığı yazılmaktadır. Akkoyunlular devrine isabet eden bu tarihlerden de anlaşılacağı gibi Kiğı’nın bir Akkoyunlu şehri olduğu meydana çıkmaktadır.
Cami tek minareli ve tek şerefelidir. Avlusunda Kiğı eşrafından Hacı Mehmet Efendi’nin (Zermek Şehzadelerinden) kabri bulunmaktadır. Bu zat ilmi ve üstün zekası ve silahşörlüğü ile de meşhurdur.
Kiğı Kalesi
İlçe merkezinin güneydoğusunda yer alan Kiğı Kalesi,çok sağlam bir yapıya sahiptir. Etrafı sarp kayalıklarla kaplıdır. Kale içinde bina harabeleri bulunmaktadır. Erzincan tarihinde bu kalenin Acemlerin akınına maruz kaldığı rivayet olunmaktadır. Kale’ye giren İranlıların halka büyük işkence yaptıkları, evleri yakıp yıktıkları, erkeklerin çoğunu öldürdüklerinden ve kadınlara kötü davrandıklarından bahsedilmektedir. Burayı terketmeye mecbur kalan ahalinin Kiğı’ya gelip Kaleli mahallesinde yerleştikleri ve bu mahallenin bu yüzden “Kaleli” adını aldığı tarihi kaynaklardan anlaşılmaktadır.
Kale içindeki harebelerde zamanında yapılan kazılarda çeşitli ev ve süs eşyalarına rastlandığı söylenmektedir. Kale’nin Peri Suyu’na bakan yamaçları çok dik olduğundan bu yönden Kale’ye çıkmak oldukça güçtür. Kale’ye dar bir yol ile gidilmektedir. Kale etrafındaki düzlüklerde halen ziraat yapılmaktadır.
Acemler’den önce İslamlar devrinde Hazreti Ömerül Faruk zamanında ehli islam eline geçen Kiğı, Müslümanlardan önce Roma hakimiyetinde bulunuyordu. Ebu Übeyde’nin Başkumandanlığı zamanında Halit Bin Velit, Kiğı Kalesi’ni Roma Hanedanından Kiğa’nın oğlu Talon’dan teslim almıştır.
Kral Kızı Kalesi
Genç İlçe merkezinden 2 km. Uzaklıktadır. Bir tepenin üzerinde bulunan Kale’nin ancak yıkıntılarına ve kalıntılarına rastlanabilmektedir. Kale’nin asıl adı Darahini’dir. Dara’nın çeşmesi demektir. Genç ilçesi eski adını bu kaleden almıştır. Kale hakkında kesin bilgiler yoktur. Bir söylentiye göre, Pers Kralı Dara, Genç’te uzun yıllar kalmış ve bu Kale’yi kızı için yaptırmıştır. Bugün mesire yeri olarak kullanılmaktadır.
Kuba Kalıntıları
Genç ilçesine bağlı Sürekli Köyü sınırları içinde bulunan ve Çaytepe Kasabası yolunun sağında ve solunda olmak üzere iki ayrı yapı bulunmaktadır. Kümbet içinde olan bu yapıların yakınında duvar kalıntıları bulunmaktadır. Bunların Akkoyunlular’dan, Uzun Hasan döneminde kalma olduğu sanılmaktadır.
Ayrıca Harebe Köyü Yeraltı Şehri (Külliyesi) ve Solhan ilçesi Cankurtaran Tepesi sit alanı kalıntıları vardır.
Zulümtepe Harabeleri
1985 yılında Doç.Dr.Veli SEVİN tarafından yapılan arkeolojik yüzey araştırması neticesinde Kale’nin Urartulara ait olduğu, ayrıca buradan geçen antik bir yolun varlığı tespit edilmiştir.
Bingöl İl Merkezinden 26 km. Mesafede Bingöl-Muş Devlet Karayolu üzerinde Çavuşlar Köyü’nün Zulumtepe Mevkiinde bulunmaktadır.
YÖRESEL EL SANATLARI
Halı
Genellikle ilkel tezgahlarda dokunmaktadır. İlkel metodlarla yapılan halıların tezgahı , önce karşılıklı dört adet kazık çakılır. Kazıklar sabit olup halının uzunluğuna ve enine göre ayarlanarak çakılır. Kazıkların arka tarafına birer ağaç yerleştirilir. Daha sonra halının başlama kısmına kasnak yerleştirilir. Dokuma işinde ilmekler atılır, ilmek uzunluğu kadar kesildikten sonra kerkitle sıkıştırılır. Halı makas ile kesilir. Tezgahta tek kişi çalışır.
Kilim
Tezgahın kuruluşu ilkel halı tezgahının aynısıdır. Kilim dokumada halıdan farklı olarak ilmekler atılmayıp, çözgü iplerinin arasından masura geçirilir ve kerkitle sıkıştırılır.
Palas
Palas keçi kılından oluşan iple yapılır.Tezgahı kilim tezgahının aynısı olup fazla desen işlerine yer verilmez. Daha çok simetrik ve geometrik desenler kullanılır.
Heybe
Kolayca eşya ve yük taşımak için birbirine yapışık iki torbadan ibarettir.Genellikle heybe omuzda, at ve diğer yük hayvanlarında yük taşıma aracı olarak kullanılmaktadır.
Keçe
Diktörtgen biçiminde dikilip soğuk günlerde çobanlara giydirilir.
Çorap ve Eldiven
Çorap yapımına üç şişle başlanır. Çorabın yapılışı tahminen dört santime ulaştığı zaman şiş sayısı beşe çıkarılır. Çoraplar beyaz düz ve desenli olarak örülür.

YÖRESEL YEMEKLER
Yöre ürünlerine dayanan Bingöl mutfağında yemeklerin çoğu bulgur, ayran, süt, et, çökelek ve yenilebilir bitkilerden yapılmaktadır. Çorba, bulgur pilavı ve daha ziyade hamura dayalı olarak yapılan gömme, sirın, tutmaç, keşkek gibi yemekler en çok yapılan yemek türlerindendir. Halkın büyük bir kısmı kırsal kesimde yaşadığı için tarımsal ürünlerden ve ona bağlı olarak hayvansal ürünlerden istifade ederek beslenme ihtiyacını karşılamaktadır. Bunların dışında sebzeli yemekler, tatlılar, turşular ve kahvaltılık ürünlerde yöre mutfağına zenginlin ve çeşitlilik katan diğer besin maddeleridir.
Pek çok yörede olduğu gibi Bingöl yöresinde de yaz ve kış mevsiminde yenilen yemekler farklılık göstermektedir. Yazları sebzeli; kışları ise etli ve kurutulmuş sebzelerden yapılan yemekler ile hamur işi yemekler rağbet görmektedir. Yine yemekler sabah, öğlen ve akşam öğünlerinde de farklılık arzederler. Şehir merkezinde kahvaltıda çay, süt, çökelek, peynir, tereyağı, zeytin ve benzeri yenildiği gibi mercimek ve ezo gelin, yayla çorbalarına da rağbet edilmektedir. Öğle ve akşam yemekleri de daha ziyade bulgurlu, hamurlu, etli ve sebzeli yemeklerdir. Özellikle akşam yemekleri erkeklerin eve geldiği en kalabalık öğün olduğu için günün en iyi hazırlanan yemekleridir. Ayrıca bazı özel günlerde ve durumlarda (bayram, mevlüt, taziye, ramazan ayı orucu) yemekler daha özene bezene yapılır. Diğer yörelerde olduğu gibi en seçkin ve en leziz yemek pişirilir. Etli, sebzeli yemekler, çorbalar, turşular, içecekler ve tatlılar hazırlanır.
Yöre mutfağında dikkati çeken bir başka özellikte pişirilen ekmeklerdir. Fabrika ekmeğinin yanında halk mümkün mertebe yörede tandır veya sacda pişirilen ekmeğe yönelmektedir. Birçok aile kendi yaptıkları ekmeği tüketmektedirler. Bu hususa şehir merkezlerinde de rastlamak mümkündür. Bingöl ve köylerinde ekmek ağırlıklı olarak buğday unundan yapıldığı gibi mısır ve darı unundan da yapılmaktadır. Köylerde halkın “ nun kuryek “ tabir ettiği ekmek ayrı bir tada sahip olup çevrede çok sevilen bir ekmek çeşididir. Bingöl yemekleri çorbalar, pilavlar, sebzeli ve yenilebilir bitkilerden yapılan yemekler hamura dayalı yemeklerdir. Salatalar, tatlılar ve turşular gibi çok yönlü bir çeşitliliğe sahiptir. Tatlılar arasında Bingöl burma kadayıfı ve diğer kadayıf çeşitleri meşhur olup ayrı bir lezzete sahiptir.
Köfteler: İçli köfte, sulu köfte, yoğurtlu köfte, kuru köfte, kabak köftesi, yumurtalı köfte, ayranlı köfte, kızartma köfte, gıldırık köfte, çiğ köfte.
Turşular: Acı biber turşusu, lahana turşusu, domates turşusu, fasulye turşusu, patlıcan salamura, yaprak salamura, biber salamura…
Tatlılar : Burma kadayıf, silki baklava, aşure, zerde, sütlaç, revani, un helvası, dolanger…
Yukarıda adı geçen köfte, tatlı ve turşu çeşitlerinin çoğu Bingöl yemek kültürüne zaman içinde etkileşimler neticesinde girerek ona zenginlik katmıştır. Bunların yanında Bingöl’e mahsus olan onun yemek kültürünü başlıca mahalli yemekler şunlardır:
Löl (gömme), mastuva, ayran çorbası (germe dui), turakin (patıfe), tutmaç çorbası, kılç, lopık, maliyez, parmar (semiz otu), pılık.
Bu mahalli yemeklerin malzemesi ve yapılışına ayrıntılı olarak bakalım:
GÖMME : Malzemesi….: 1 Kğ. un, 1 kğ. ayran ve 1/2 kğ. tereyağı ve sarmısak. Yapılışı: Özellikle kış mevsiminde yapılan ilimize özgü bir yemek çeşididir. Kullanılan malzemeye göre bir kaç isim alır. Asıl gömme killi topraktan yapılmış özel bir ocakta pişirilmekle beraber bazan iki sac arasında pişirilir. Hazrılanan hamura (mayasız olacak, sadece un ve suyla yoğrulacaktır) ocağın büyüklüğüne göre kalın ve yuvarlar bir ekmek şekli verilir. Kızgın ocağın tabanı temizlendikten sonra ocağa konur. Üzerine sac kapatılır, ateşle örtülür ve pişirilmeye bırakılır. İyice pişirilen ekmek çıkarılır. Biraz soğutulur ve geniş bir kabın içine ufak ufak doğranır. Üzerine sarmısaklı ayran dökülür. Ayrıca bir tavada eritilen kızgın yağ dökülerek hoşafla birlikte servis yapılır…
AYRAN ÇORBASI : Malzemesi : 1 veya 2 kğ. ayran (yoğurt), 1 kaşık tuz, bir avuç un, 1 adet yumurta, 500 gr döğme ve bir avuç nohut… Yapılışı : Geniş bir tencerenin içine ayran boşaltılarak içine un, yumurta sarısı ilave edilip iyice karıştırılır. Normal bir ateşte tahta kaşıkla kaynayıncaya kadar karıştırılır. Ayran kaynara geldikten sonra nohut ilave edilir. Biraz sonra ateşten alınıp servis yapılır…
MASTUVA : Malzemesi : 2 kğ. ayran, 250 gr. pirinç, 125 gr. tereyağı… Yapılışı: Pirinç ayıklanıp yıkandıktan sonra geniş bir tencereye konur ve ayran ilave edilir. Karıştırılarak normal yanan ocağa konur. Ayranın çürümemesi için kaynayıncaya kadar tahta bir kaşıkla (kepçeyle) sürekli karıştırılır. Kaynadıktan sonra karıştırma işlemi bırakılarak katı hale gelene kadar pişirilir…
Tutmaç Çorbası
Malzemesi: 500 gr. Un, 1 kg.yoğurt, 2 baş sarımsak, 1 kaşık tereyağı, 200 gr.kavurma, yeteri kadar toz biber, nane ve tuz .
Yapılışı : Un biraz tuz ile yoğrulur. Hamur haline getirilip, yoğrulan hamur kağıt inceliğinde yufkalar haline getirilir. Temiz bir bez üzerinde tek tek istenilen büyüklükte kesilir. Önceden hazırlanmış yoğurda bir miktar su karıştırılıp hafif ateşte kaynayıncaya kadar karıştırılır. 5 dakika kaynadıktan sonra kesilmiş olan yufkalar ilave edilir. Bir miktar kavurma içine atılarak 15 dakika sonra ateşten indirilir. Tavada eritilen tereyağına isteğe göre acı biber, nane konarak ateşte kavrulur. Tabaklara konan çorbaya bu sos ilave edilererk servis yapılır.
Sorina Pel
Malzemesi : Yufka ekmek, yoğurt, Sarımsak, tuz ve Tereyağı.
Yapılışı : Pişirilip hazırlanan yufkalar 4-5 cm.dürülür. Dürülen yufkalar hamur tahtası üzerinde yine 4-5 cm. Aralıklarla kesilir. Kesilen parçalar dik gelecek şekilde yan yana sıkı sıkıya dizilir. Dövülen sarımsakla yoğurt katılarak sarımsaklı yoğurt yapılır. Dizilen ekmeğin üzerine dökülür. Daha sonra üzerine kızartılmış tereyağı ilave edilerek yemek servise hazır hale getirilir.
Keldoş
Malzemesi : Un, tuz, ılık su, ayran, tereyağı.
Yapılışı : Mayasız una ılık su katılarak iyice yoğrulur. Yoğrulan hamur orta büyüklükte bir tepsiye konarak el ile tepsinin içinde dağıtılarak düzeltilir. Yanan ocaktaki köz açılır, altındaki kül temizlenir, tepsideki hamur közün içinde açılan yere düzgün konularak üstü sac ile örtülür. Sacın üstüne köz ateş konur, iyice kızartıldıktan sonra ekmek çıkartılarak soğumaya bırakılır. Soğuyan ekmek ufak ufak bir kaba doğranır, daha önce hazırlanan sarımsaklı ayran ve tereyağı üzerine dökülerek servis yapılır.
SOSYAL YAPI
BASIN
Yerel basın, basıldığı yerde dağıtılan, ülke genelinde dağıtımı ve satışı yapılmayan yayımlandığı bölge ile ilgili haberlere geniş yer veren basındır. Farklı bir yapıya sahip olan mahalli basının, fonksiyonları da farklıdır. Sınırlı bir bölgeye hitap ettiği için mahalli haberlere geniş yer verilir. Gazetenin önemli bir alanını kapsayan bu haberler, günlük haber hacminin yüzde 80’ini oluştururlar. Eskiden, ulaştırma imkânlarının ve baskı tekniklerinin bugünkü kadar gelişmediği dönemlerde, bütün basın bu vasfı taşımaktaydı. Gazeteler, yakın çevrede dağıtılır ve satılırdı. Ülkenin diğer bölgelerine ulaşması çok zaman alırdı. Bununla birlikte, ülkenin kültür bakımından en gelişmiş bir veya birkaç ilinde daha geniş yayılma imkanlı bir gazetecilik gelişir, ülkenin diğer bölgelerinde İSE mahalli haberlere ağırlık veren yayın organları görülürdü. Bu bakımdan Türkiye’de, İstanbul, ülkenin en büyük ili olması sebebiyle, merkezî basının geliştiği bir ilimiz olmuştur.

LİNKLER
Bingölün Sesi gazetesi
Bingöl Kent Haber Gazetesi
Bingöl Gazetesi
capakcur.com

BİNGÖL İLİ ULUSAL VE YEREL BASIN TEMSİLCİLERİ
Temsilcinin Adı- Soyadı Bağlı Bulunduğu basın Adı Telefon ve Faks
Emin İNAK Günlük Bingöl Gazetesi 0(426) 213 19 07 -213 11 05
Ömer ŞANLI Günlük Bingölün Sesi Gazetesi 0(426) 213 96 57 – 214 49 34
Vedat BÜYÜKŞAHİN Haftalık Ab-ı Hayat Gazetesi 0(426) 214 62 80
Adil ÖNAL TRT-DHA Temsilcisi 0(426) 213 46 27
Abdullah ÇELİK A.A. Temsilcisi 0(426) 214 43 03
Kerim KANTARCIOĞLU İHA Temsilcisi 0(426) 214 34 66
İ Halil ÖZEMİŞ CHA Temsilcisi 0(426) 213 78 68
Aydın ARIK NTV Temsilcisi 0(426) 213 96 57
Mehmet YALNIZAN Sabah Gazetesi Temsilcisi 0(426) 213 62 52- 214 60 70

SPOR
Bingöl’de Beden Terbiyesi Bölge teşkilatı kuruluncaya kadar belli başlı bir spor faaliyeti yoktu. 1930 ve onu takip eden yıllarda Kiğı ilçesinde futbol oynandığı görülmekte ise de faaliyetler resmi bir nitelik kazanamamış ve bir spor kulübü teşekkül ettirilememiştir.
Bingöl’de aşağı şehirde yapılan bir futbol sahası ile futbol faaliyetlerine başlanılmış ise de o zaman yapılan tesislerin ilkel olması nedeniyle bu alanda fazla bir ilerleme kaydedilmemiştir.
Bingöl’de sportif çalışmalar 1942 yılında Gençlik ve Spor Kulübünün kurulmasıyla başlar. Bu tarihten sonra; Karagücü, Akınspor ve Yıldırımspor kulüpleri kurulmuştur. 1953 yılında ise Genç ilçesinde Gençspor Gençlik Kulübü kurulmuştur.
Bingöl’de akla gelen ilk spor kayaktır. Bu ilde fazla kar yağdığından kayak sporu devamlı bir gelişme göstermiştir.
Bingöllü gençlerden Cevdet CAN kayak dalında olimpiyatlara katılmıştır. Erdoğan ÇAĞALA kayak dalında balkan birinciliği kazanmıştır. Sedat AKTAŞ, Remzi AKTAŞ, Vedat AKTAŞ, Rıfat CAN, Doğan BAYNAL ve Taner ÇÜCÜBOĞA kayak dalındaki milli sporcularımızdır. Kayakta uluslararası çocuk kupasında Mesut ÇAĞALA birincilik kazanmıştır. Siyami TÜRKMEN, Orhan BULGAY, Sadullah KESMEZ, Enes KAPLAN, Aydın BÜNÜL ve Ayetullah KESMEZ atletizm dalında çeşitli dereceler almışlardır. Boks dalında Nevzat BECERİKLİ Tükiye birincisi olmuş sporcumuzdur.

SAĞLIK
Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması
İl’de, Sağlık Müdürlüğü bünyesinde; Aile Planlaması çalışmaları, gebelik izlenmesi, anne sütünün önemi hakkında halk eğitimi ishalli hastalıkların kontrolü, akraba evliliklerinin önlenmesi, doğumların sağlık personeli ile gerçekleştirilmesi ve iyotlu tuz kullanılması yönünde rutin çalışmalar sürdürülmektedir.
Bingöl ilimizde, anne ve çocuk sağlığını etkileyen sorunlar; iki yada daha fazla sayıdaki evlilikler, çok çocuklu geniş aile yapısı, gebeliği önleyici yöntemlerin yeterince kullanılmaması, aşılanma oranının düşüklüğü , sağlıksız ve dengesiz beslenme, sağlıklı içme suyu ve kanalizasyon sistemine sahip olmama, sağlık hizmetlerinin yetersiz olması veya mevcut hizmetlere ulaşamama olarak belirtmek mümkündür.
Nufusun 234 790 olduğu ilde, 15-49 yaş arası kadın nufusu 50 492’dir. 15-49 yaş arası evli kadın nufusu ise 37 768’dir. Doğurganlık hız binde 37.31, gebeliği önleyici yöntem kullanma oranı ise yüzde 14.33’tür. İlçeler itibariyle aile planlaması çalışmaları Tablo-73’de izlenebilmektedir. İlçeler İtibariyle Aile Planlaması Çalışmaları (2000)
İlçeler İtibariyle Aile Planlaması Çalışmaları (2000)
İlçe Adı Hap Kondom RİA Toplam
Merkez 1 857 2 209 1 310 5 376
Adaklı 106 69 – 175
Genç 619 346 86 1 051
Karlıova 80 699 30 809
Kiğı 38 90 17 145
Solhan 272 126 32 430
Yayladere 46 13 – 59
Yedisu 30 14 – 44
Toplam 3 048 3 566 1 475 8 089
İl’de, 2000 yılı içinde 2 139 canlı doğum gerçekleşmiştir. Ölü doğum sayısı 43, bebek ölüm sayısı 26, 0-4 yaş ölüm sayısı 32, ana ölüm sayısı 1, 45 yaş üzeri ölüm sayısı 87, toplam muayene sayısı 188 239, gebe sayısı 2 383, toplam 0-11 bebek sayısı 5 230, gebe izlem sayısı 4 042, bebek izlem sayısı 7 228’dir.

RESMİ KURUMLAR
VALİ VEHBİ AVUÇ
Vehbi AVUÇ
Bingöl Valisi
26.03.1951 tarihinde Ankara’da doğdu. İlk, Orta ve Lise tahsilini Ankara’da tamamladı. 1968 yılında girdiği Anakara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1972 yılında mezun oldu.
İçişleri Bakanlığından burslu olması nedeniyle mezun olduktan hemen sonra Bakanlıkta göreve başladı. Akabinde Sivas Maiyet Memuru olarak başladığı staj döneminde Kastamonu-Taşköprü, Bolu Mengen ve Tokat-Erbaa İlçelerinde Kaymakam Vekilliği yaptı. Daha sonra sırası ile Rize-Kalkandere, Konya-Bozkır, Tunceli-Nazımiye ve Pertek, Ankara-Haymana, Gaziantep-Islahiye, Muğla-Bodrum, Aydın-Nazilli ve İstanbul-Avcılar Kaymakamlığı görevlerinde bulundu.
Şubat 2003 tarihinde Şırnak Valiliği görevine atandı. Şırnak Valiliğinden sonra atandığı Bingöl Valiliği görevine 31.12.2003 tarihinde başladı. Halen Bingöl Valisi olarak görev yapmaktadır.
Kaymakamlık görevi sırasında 1 yıl süre ile Almanya’da mesleği ile ilgili eğitim, inceleme ve çalışmalarda bulundu. Evli ve 2 çocuk sahibidir.

BİNGÖL İL JANDARMA KOMUTANLIĞI

TARİHÇESİ

Bingöl İl Jandarma Komutanlığı; 1936 yılında, (5) İlçe Jandarma Komutanlığı bağlanmak suretiyle Çapakçur adıyla kurulmuş, 1945 yılında Bingöl adını almıştır. 1985 yılına kadar Çapakçur mahallesinde bulunan Belediye’ye ait binasında hizmet vermiş, 23 Aralık 1987 yılından itibaren de Düzağaç mahallesinde Bingöl-Elazığ karayolu üzerinde konuşlanmıştır.

1987 yılında, Adaklı ve Yayladere İlçeleri ile 1990 yılında Yedisu İlçesi Bingöl İline bağlanmıştır.

VAZİFESİ

Mülki, Adli, Askeri ve diğer görevleri ifa etmek suretiyle, Emniyet ve Asayişi sağlamak,

Sıkıyönetim, Seferberlik ve Savaş Hallerinde veya gerekli görüldüğünde barış görevlerine devam ederken verilecek Geri Bölge Savunma Görevlerini yerine getirmektir.

JANDARMANIN GÖREVLERİ

Mülki Görev: Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak, kollamak ve kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, Ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korumasını yapmak,

ÖRNEĞİN:
* Motorlu ve Yaya devriyelerle önleyici kolluk hizmetleri yürütmek,
* Devriye sistemini esas alarak, sorumluluk bölgesinde suç işlenmesini önlemek ve toplumun huzur ve refah içerisinde yaşamasını sağlamak.

Adli Görev: İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek.

ÖRNEĞİN:
* Sanıkların duruşmaya götürülmesini sağlamak,
* Soruşturma yapmak,
* Müzekkereleri infaz etmek v.b.

Askeri Görev: Askeri kanun ve nizamların gereği görevlerle Genelkurmay Başkanlığınca verilen görevleri yapmak,

ÖRNEĞİN:
* Askerlik çağına girenlere tebligat yapmak,
* Firar, Bakaya, Yoklama Kaçaklarını (Askerden kaçanları) yakalamak,
* Sefer görev emrini tebliğ etmek.

Diğer Görevleri: Yukarıda belirtilen görevler dışında kalan kanunların kendisine verdiği diğer görevlerin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen diğer görevleri yapmak.

ÖRNEĞİN:
* Çevre ve Doğal hayatı korumak,
* Özel koruma ve kollama yapmak.

BİNGÖL İLİNİN COGRAFİ DURUMU
Bingöl; Kuzey’de Erzincan ve Erzurum, Doğu’da Muş, Güney’de Diyarbakır, Batı’da Elazığ ve Tunceli, İlleri ile çevrilmiş olup, toplam (8.125) kilometrekare yüzölçümüne sahiptir.

Toplam yüzölçümünün % 99.5’i (8.092 kilometrekare) İl J.K.lığı sorumluluk bölgesi içindedir.

Bingöl ilinin nüfusu (255.000) olup, nüfusunun % 46’sı (117.000 kişisi) Jandarma sorumluluk bölgesinde yaşamaktadır.

(8) İlçe, (5) Belde, (318) Köy, (799) Mezra

JANDARMA TRAFİK TİMİ
Jandarma Trafik Timleri İl J.K.lığı sorumluluk bölgesinde trafiğin düzenlenmesi, vatandaşların trafik konusunda bilgilendirilmesi, trafik suçlarına ve kazalarına el koyma hizmetlerini yürütmektedir.

* Emniyet ve Asayiş hizmetlerini yapan İlçe Jandarma Komutanlıkları;
• J.Komando Taburu,
• J.Özel Harekat Komando Taburu,
• J.Asayiş Komando Bölüğü,
• J.Koruma Bölüğü,
• J.Mobil Asayiş Karakolu,
• Mekanize J.Komando “D” Timleri,
• İz Takip Köpek Timi,
• Mayın Arama Köpek Timi,
• J.Trafik Timleri,
• Narkotik Köpek Timi, Olay Yeri İnceleme Timi ve gerektiğinde diğer takviye ekiplerle desteklenmekte ve takviye edilmektedir.
* Olaylar; Olay Yeri İnceleme ve İstihbarat Timleri marifeti ile araştırılmakta ve sanıkların yakalanması için gerekli tüm çalışmalar yapılmaktadır.

* Özel eğitimli Narkotik-İz Takip Köpek Timleri; Teknik cihazlarla birlikte olayların aydınlatılmasında etkin bir şekilde kullanılmaktadır.

TEMSİLİ ASKERLİK UYGULAMASI
Engellilere yardım seferberliği kapsamında, bir gün süre ile Garnizon Komutanlığı ile koordineli olarak temsili askerlik yaptırılmaktadır.

TOPLUMSAL GELİŞİME DESTEK FAALİYETLERİ
Toplumsal gelişime destek faaliyetleri kapsamında, 20 Ekim 1992 tarihinde terör örgütü mensuplarınca katledilen 19 vatandaşımızın anısına 20 Ekim 2005 tarihinde şehitlik yapılarak halkımızın katılımıyla, törenle açılmıştır.
İhtiyacı bulunan okullara bilgisayar, ihtiyaç sahibi öğrencilere ise kitap-kırtasiye yardımı yapılmaktadır.

ÖRNEK KÖY PROJESİ
Örnek köy projesi kapsamında İl Merkez Kardeşler köyü örnek köy seçilmiş olup, köyün depremde hasar gören camisi, köy İlköğretim okulu, köy içindeki yolların ıslah çalışması yapılmıştır. Ayrıca ortak kullanımda bulunan su deposu yeniden yapılmıştır.

AĞAÇLANDIRMA FAALİYETLERİ
Ağaçlandırma faaliyetleri kapsamında 01 Aralık 2005 tarihine kadar, 567 adet meyve fidanı, 6.377 adet karışık olmak üzere toplam 6.944 adet fidan dikilmiştir.

2006 yılında da temin edilmesi çalışmaları devam eden 2.000 fidanın, dikilmesi planlanmaktadır.

156 JANDARMA İMDAT

İl J.K.lığı sorumluluk bölgesi olan Bingöl İli hudutları içerisinde vatandaşlarımızın her türlü ihbar ve şikayetlerini dinlemek üzere görevlendirilmiştir. Merkeze ulaşan bildirimler anında değerlendirmeye alınarak yetkili birimler harekete geçirilmektedir. “156 Jandarma İmdat” telefonu “24 saat” halkımızın hizmetinde olup, ücretsizdir.

Bingöl İl J.K.lığının Konuş Yeri

Düzağaç Mahallesi, Muş, Elazığ karayolu üzerinde konuşludur. Hizmet Binası yerleşim merkezinin içindedir.

BİRLİK ADRES TELEFON NO
BİNGÖL İL J.K.LIĞI BİNGÖL 426 214 34 24
426 214 63 77
426 214 00 77
426 214 00 78
ADAKLI İLÇE J.K.LIĞI ADAKLI/BİNGÖL 426 611 22 30
426 611 22 34
426 611 23 76
GENÇ İLÇE J. K.LIĞI GENÇ/BİNGÖL 426 411 29 11
426 411 30 20
426 411 34 32
KARLIOVA İLÇE J. K.LIĞI KARLIOVA/BİNGÖL 426 511 20 36
426 511 21 66
426 511 24 44
KİĞI İLÇE J. K.LIĞI KİĞI/BİNGÖL 426 311 20 04
KİĞI J. KORUMA BL. K.LIĞI KİĞI/BİNGÖL 426 311 26 94
SOLHAN İLÇE J. K.LIĞI SOLHAN/BİNGÖL 426 711 25 12
426 711 25 04
426 711 20 06
YAYLADERE İLÇE J. K.LIĞI YAYLADERE/BİNGÖL 426 341 20 09
426 341 22 30
YEDİSU İLÇE J. K.LIĞI YEDİSU/BİNGÖL 426 371 70 94
426 371 72 64

BİNGÖL BELEDİYESİ
http://www.bingol.bel.tr/12/index.php

MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ
http://bingol.meb.gov.tr/

EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ
http://www.bingol.pol.tr/

T.C
ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI
DEVLET SU İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
DSİ.IX.BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ
DSİ.94.ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
DSİ.94. ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ
A – GÖREVLERİ : Su kaynaklarının geliştirilmesi ve yönetimi kapsamında , Barajlar ve sulama kanalları vasıtasıyla arazilerin sulanması , Hidroelektrik Santraller vasıtasıyla enerji ihtiyacını karşılamak , içme ve kullanma suyu tesisleri ile içme suyunu temin etmek ve atık suların drene edilmesini sağlamak , taşkından koruma tesisleri ile ekilebilir arazilerin korunmasını sağlamak, tahliye ve drenaj kanalları ile tarlalardaki fazla suların tahliye edilmesini sağlamak ve baraj göl sahalarında balık üretme istasyonları vasıtasıyla su ürünlerinin üretimine katkıda bulunmak amacıyla çalışmalar yapılmaktadır.
B – TEŞKİLAT YAPISI : Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde oluşturulan DSİ. Genel Müdürlüğüne bağlı olarak teşkilatlanan DSİ.IX. Bölge Müdürlüğü bünyesinde taşra teşkilatı olarak 1979 yılında kurulan DSİ.94. Şube Müdürlüğümüzde ;
a)Proje İnşaat Baş Mühendisliği ,
b)İşletme Bakım Baş Mühendisliği ,
c) Makine İmalat ve Donatım Baş Mühendisliği ,
d)Etüt Plan Baş Mühendisliği ,
e)İdari İşler Şefliği birimleri oluşturulmuş ve halen bu birimlerle hizmet verilmektedir.
C – KADRO VE PERSONEL DURUMU : Şubemiz bünyesinde 21’ i memur, 96’ sı işçi olmak üzere 117 adet kadrolu personel çalışmaktadır. Memurların 3’ ü İnşaat Mühendisi, 4’ ü Ziraat Mühendisi , 1’ i Jeoloji Mühendisi , 1’i Makine Mühendisi , 8’i İnşaat Teknikeri , 2’i Elektrik Teknikeri , 1’i İnşaat Teknisyeni ve 1’i memur olarak çalışmaktadır.
D – BİNA , LOJMAN , SOSYAL VE YARDIMCI TESİSLER : Şube tesisleri içersinde 2 adet İdare Binası , 14 dairelik 2 Blok ikiz lojman, 1 adet Misafirhane, 1 adet Tamir Atölyesi , 1 adet Marangoz Atölyesi , 3 adet Ambar Binası , 1 adet Akaryakıt – Yıkama ve Yağlama İstasyonu ile 1 adet Su Kulesi bulunmaktadır.
Bunların dışında 1 adeti Adaklı ilçesinde , 2 adeti Gayt Barajında ve 3 adeti Merkez ilçede olmak üzere 6 adet Teknisyen evi bulunmaktadır. Gayt ve Göynük Regülatörleri alanlarında halka açık piknik sahaları tesis edilmiş ve halkın hizmetine sunulmuştur.
E – ARAÇ MAKİNE PARKI VE TEÇHİZAT DURUMU :
Şube Müdürlüğümüz makine parkında ;
1 -4 adet Damperli Kamyon
2 -1 adet Kasalı Kamyon
3 -2 adet Arazili Jeep
4 -3 adet Pic-Kup
5 -1 adet Kamyonlu Betonyer ( Transmikser )
6 -2 adet Dozer ( Paletli Traktör )
7 -1 adet Paletli Yükleyici
8 -1 adet Greyder
9 -1 adet Lastik Tekerlekli Gradal
10 -1 adet Lastik Tekerlekli kanal kazıcı – yükleyici ( Beko – Loder )
11 -1 adet Çekici
12 -1 adet Traktör
13 -1 adet Motopomp
14 -1 adet Araç Yağlama Makinesi
15 -1 adet 150 Kw Jeneratör
16 -1 adet semi treyler
17 -1 adet kasalı treyler
18 -1 adet seyyar kaynak makinesi
19 -1 adet seyyar kompresör
SON 6 AY İÇERİSİNDE YAPILAN BAŞLICA ÇALIŞMALAR
– Bingöl merkez Ekinyolu köyüne ait arazilerin taşkın zararlarından korunması amacıyla 1500 m uzunluğunda yatak tanzimi ve sedde imalatları yapılmış ve 6000 m3 kaya nakledilerek seddelere tahkimat yapılmıştır.
– Karlıova ilçesine bağlı Karabalçık köyünde 1000 m, Kıraçtepe köyünde 500 m ve Devecik köyünde 500 m uzunluğunda yatak tanzimi ile kum sedde oluşturulması çalışmaları yapılmıştır.
– Solhan ilçesine bağlı Mutluca, Kale, Yenidal, Yenibaşak, köyleri ile Solhan merkez ve Arakonak kasabası merkezinde olmak üzere toplam 1150 m yatak tanzimi ve sedde çalışmaları yapılmıştır. Solhan ilçe merkezinde yamaçtan akan rusübatın akmasını önlemek amacıyla 500 m palye açılması çalışması ile 100 m duvarlı kanal temizliği yapılmıştır.
– Adaklı ilçesine bağlı Ayvadüzü köyünde 250 m yatak tanzimi ve şevlere 250 m boyunda kaya tahkimatı imalatı yapılmıştır. Kamışgölü köyünde ise 500 m yatak tanzimi ve sedde oluşturulması çalışmaları yapılmıştır.
– Kiğı ilçesine bağlı Sırmaçek köyünde 150 m yatak tanzimi çalışması yapılmıştır.
Genç ilçesine bağlı Meşedalı, Doğanevler, Şehittepe, Balgöze, Pınaraltı ve yenisu köylerinde 2400 m yatak tanzimi ve kum sedde çalışmaları yapılmıştır. Ayrıca genç ilçe merkezinde Murat nehrinde 2200 m kaya tahkimatı çalışması yapılmıştır. Şu anda aynı kısımda 30 adet kaya mahmuz yapılması çalışmaları devam etmektedir.
– Gayt ve Göynük Sulama şebekelerinde 25 km kanal temizliği çalışması yapılmıştır.
– Sancak beldesi Yeşilova köyü ile Yedisu Çatalucu ve Koşan dereleri için Ön İnceleme çalışmaları yapılmıştır.
– Şubemiz büyük projelerinden olan Gayt Sağ Sahil Üst Kotları Sulaması İnşaatı işine 2005 yılında 3 877 000,00 YTL ödenek tahsis edilmiş olup şu ana kadar 3 876 9111,00 YTL harcama ile % 100 lük parasal gerçekleşme sağlanmıştır. İşte 2005 yılı çalışmalarında 1 adet Regülatör, Derivasyon kanalı, memba batardosu, mansap batardosu, 518 m kutu menfez, 1068 üstü kapalı duvarlı kanal, 784 m çelik + beton kaplamalı sifon, 560 m CTP sifon , 68 m çelik sifon ve 132 m iletim kanalı imalatları yapılmıştır. Çalışmaların devam ettiği işte şehir geçişi imalatlarının tamamı bitirilecektir.
– Şubemiz yatırım programında olup ödeneği bulunan 8 adet taşkın koruma inşaatı işlerinin 2005 yılı toplam ödenekleri 2 196 957 YTL olup tamamı harcanmıştır. İşlerimizde toplam olarak 7733 m istinad duvarı, 629 m açık kanal, 125 adet brit ve 14 adet düşü duvarı ve 4 adet ıslah sekisi imalatları yapılmıştır. Çalışmaların tamamlandığı işlerimizde şu ana kadar 1 894 241 YTL harcama yapılarak % 86 lık parasal gerçekleşme sağlanmıştır. İşlerimizden 7 tanesi bitirilerek programdan çıkarılmış ve 4 mahalle, 4 köy ve 588 ha tarım arazisi koruma altına alınmıştır.
İHTİYAÇ VE SORUNLAR
A – PERSONEL İHTİYACI
Şube Müdürlüğümüzün hizmetlerini sağlıklı yürütebilmek için personel ihtiyacımızın giderilmesi gerekmektedir. Proje İnşaat Baş Mühendisliği , İşletme Bakım Baş Mühendisliği , Etüd Plan Baş Mühendisliği ve Makine İkmal Baş Mühendisliği birimlerinde yardımcı mühendislerin olmayışı hizmetlerin yürütülmesinde büyük sıkıntılar çekilmesine neden olmaktadır. Şubemizde iç hizmet görevini yapan memur personel sayısı az olduğundan bu hizmetlerin yürütülmesinde değişik pozisyonlarda bulunan işçiler kullanılmakta ve çeşitli problemlerle karşılaşılmaktadır.
Yeterli sayıda işletme teknisyeni ve bekçi bulunmadığından Gayt Barajı, Gayt ve Adaklı sulamaları tesisleri sahipsiz kalmaktadır. İş makinelerimizde yeteri kadar operatör olmayışı işlerin yapılmasında aksamalara neden olmaktadır. Şube atölyesinde eksik bulunan motor ve elektrik ustası pozisyonlarının doldurulması gerekmektedir.
Şubemizin asgari personel ihtiyacı aşağıda belirtilmiştir ;
İnşaat Mühendisi : 1 adet
Jeoloji Mühendisi : 1 adet
Harita Mühendisi : 1 adet
Makine Mühendisi : 1 adet
Meteoroloji Mühendisi : 1 adet
Makine Teknikeri : 1 adet
Harita Teknikeri : 2 adet
İşletme Teknisyeni : 2 adet
Topograf : 2 adet
Laborant : 1 adet
Muhasebeci : 1 adet
Mutemet : 1 adet
Bilgisayar Operatörü : 1 adet
Bekçi : 6 adet
Tel.Tlf. Santral Memuru : 2 adet
Daktilograf : 2 adet
Teknik Ressam : 1 adet
Dozer Operatörü : 2 adet
Greyder Operatörü : 1 adet
Yükleyici Operatörü : 2 adet
Treyler Operatörü : 1 adet
Gradal Operatörü : 1 adet
Ekskavatör Operatörü : 1 adet
Motor Tamir Ustası : 2 adet
Oto Elektrik Ustası : 1 adet
Kaloriferci : 2 adet
Büro Memuru : 4 adet
Arşiv Memuru : 1 adet
Güvenlik elemanı : 12 adet

B – MAKİNE İHTİYACI
1 – 3 adet D – 8 Dozer
2 – 1 adet Ekskavatör
3 – 1 adet 60 ton kapasiteli çekici (Burunsuz )
4 – 1 adet 963 Paletli Yükleyici
5 – 3 adet Kaya Tipi Damperli Kamyon
6 – 1 adet 10 tekerlekli Kasalı Kamyon
7 – 1 adet Gradall
8 – 2 adet Çift Sıra Pikap ( 4*4 )
9 – 2 adet Arazili binek Araç
10 – 1 adet 60 ton kapasiteli semi treyler
11 – 1 adet lastik tekerlekli yükleyici
12 – 3 adet Damperli Kamyon
13 – 1 adet otomobil
ÖNERİLER
Telsiz ve Röle mevcudumuzun iyileştirilerek haberleşmedeki sıkıntıların giderilmesi gerekmektedir.
Yedek parça alımında imkan yaratılmalı , arızalı araçların bakım ve onarım süreleri kısaltılmalıdır.
İşletmelerimizde sulama birliği kurularak sulama sisteminin sivil birlikler tarafından yürütülmesi sağlanmıştır.Sulama şebekesinin sulama birliklerine devri ile verim artışına gidilecek ve sulama alanlarının artması sağlanacaktır. Bu hususta vilayet makamı önderlik yaparak sistemin oluşturulmasına ve devamlılığının sağlanmasına yardımcı olmalıdır.
Taşkın koruma inşaatlarının yapımı için her yıl ayrılan yetersiz ödenekten dolayı istenilen seviyede imalat yapılamamaktadır. Dolayısıyla yapılmış imalatlar zaman zaman feyezanlarla tahrip olmaktadır. Bu nedenle taşkın koruma inşaatları için gerekli ödenekler sağlanarak işlerin kısa bir süre içersinde bitirilmesi sağlanmalıdır. Yine taşeron veya müteahhit marifetiyle yapılan taşkından koruma tesislerinin kalıcılığını sağlamak amacıyla yapılacak makineli çalışmalar için şubemizin makine parkının mutlaka takviye edilmesi gerekmektedir.
Gayt Barajı tesislerinde faaliyette olan Güvenlik Karakolu tahliye edilmiştir.Barajın güvenliğini sağlamak için talep edilen 12 kişilik güvenlik elemanı kadrosunun tahsis edilmesi sağlanmalıdır. Çalışmalara devam edilen Gülbahar Barajı İnşaatı işinde , Güvenlik tesislerinin bitirilerek Ağaçeli Jandarma Karakolunun bir an önce nakledilmesi ve Güvenlik önlemlerinin kalıcılığı sağlanmalıdır.
Memba batardosunun bitirilerek suyun derivasyonunun sağlandığı Gülbahar Barajı İnşaatı işine 2003 , 2004 ve 2005 yıllarında hiç ödenek verilmemiş ve bu nedenle hiçbir çalışma yapılamamıştır. Bingöl gibi 1. inci derece öncelikli yöre kapsamında bulunan ilimizdeki projelere yeterli ödenek verilmesi sağlanmalıdır.
Yine yapımına devam edilen Gayt Sağ Sahil Üst Kotları Sulaması İnşaatı işinde çalışmalar devam etmektedir. 1994 yılında çalışmalara başlanılan işte yeterli ödenek tahsis edilmediğinden iş programının oldukça gerisinde kalınmıştır. Kanal kazı çalışmaları ana kanal 0+000 – 21+980 km.’ leri arasında bitirilmiştir.Regülatör ve ana kanal 0+000 – 10+483 km.’ leri arasında sifon, galeri ve duvarlı kanal imalatlarının yapımı tamamlanmıştır. Şehir geçişi imalatlarının tamamlandığı işte 2006 yılında kısmi sulamaya geçilmesi hedeflenmiştir. İşin tamamının 2006 yılı sonunda bitirilebilmesi için yeterli ödeneklerin tahsis edilmesi sağlanmalıdır.
Yapımı geçmiş yıllarda tamamlanan ancak heyelan ve feyezan nedenleri ile regülatörleri tahrip olan Bingöl – Kiğı – Adaklı Sulaması ile Göynük Sulaması şebekelerinde, sulamaların aksaksız bir şekilde yapılabilmeleri için Regülatör imalatlarının yenilenmesi gerekmektedir. Yatırım programına girmiş bulunan bu işlerimizin ihale edilebilmeleri için yeterli ödeneklerin temin edilmesi sağlanmalıdır.
Şubemizin yatırım programında bulunan ve yeterli ödeneği olmadığından dolayı ihale edilemeyen Bingöl Gözeler Sulaması işinin ihalesinin yapılarak yörenin sosyal ve ekonomik gelişmesine katkıda bulunması sağlanmalıdır.
KÖYLERE HİZMET GÖTÜRME BİRLİĞİ
BİNGÖL İLİ MERKEZ İLÇE KÖYLERE HİZMET GÖTÜRME BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI TARAFINDAN 2005 YILI YATIRIM PROGRAMINDA İLİMİZ MERKEZE BAĞLI YAPTIĞI KÖY YOLLARI VE İÇME SULARI PROGRAMIDIR
İŞİN ADI GELEN
ÖDENEK KEŞİF
ÖZETİ VERİLEN
ÖDENEK KDV DAHİL
ÖDENECEK
ÖDENEK İHALELERDEN
KALAN
ÖDENEK
Merkez yenibaşlar Köyü çırderesi Mezrası
içme suyu inşaatı 75000,00 74812,00 0,00
Dallıtepe Köyü içme suyu 100000,00 96642,00 0,00
Çiris köyü içme suyu 88000,00 79501,32 0,00
Çavuşlar Köyü Köme mezrası içme suyu 92000,00 88500,00 0,00
Kurtuluş Köyü yeni yerleşim içme suyu 77000,00 76735,04 0,00
K.Tekören köyü aşağı zeynep mezrası içme suyu 56500,00 51330,00 0,00
Ilıcalar-Sütlüce yol yapımı 195392,04 184080,00 0,00
Gökçeli-Kuşburnu yol yapımı 111865,04 110330,00 0,00
Yelesen Köyü yol yapımı 70964,66 69620,00 0,00
Sancak-Uğurova Köyü yol yapımı 81774,58 79060,00 0,00
Baks alımı 100000,00 97300,70 0,00
Yumaklı Köy yolu için mıcır alımı 134826,80 123900,00 0,00
Yumaklı Köy yolu için asfalt bitüm malzemesi alımı 125000,00 125000,00 0,00
Asfalt malzemesi nakliye ücreti 9173,20 9173,20 0,00
TOPLAM 1317496,32 0,00 0,00 1265984,26 0,00
Projeler % 95 oranında gerçekleştirilmiş olup hizmete sunulmuştur.
ODALAR
1.Bingöl Ticaret ve sanayi Odası
2.Bingöl Ziraat Odası
3.Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanlığı Ali BAYRAM 213 38 83
a)Şöforler ve Otomobilciler Odası Başkanlığı Ali BAYRAM 213 13 00
b)Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı Yılmaz ÇAPAK 213 13 89
c)Bakkallar ve Bayiler Odası Başkanlığı Yadin BAYRAM 214 54 06
d)Doğramacılar Keresteciler ve Mobilyacılar Odası Başkanlığı Hüseyin BEKTAŞ
e)Terziler ve Konfeksiyoncular Odası Başkanlığı Bekin BÜRKÜK
f)Genç Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı Abdullah ALABAY 411 45 09
g)Karlıova İlçesi Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı Ali BİNGÖL
EĞİTİM
İLKÖĞRETİM & ORTA ÖĞRETİM
İlköğretimlerin Genel Durumu
Konular İlköğretim Kurumu YİBO PİO Özel İlköğ.
Okulu
Okul Sayısı 304 9 8 1
Bina Sayısı 304 9 8 1
Lojman Sayısı 206 153 41 –
Öğretmen Sayısı 957 138 99 20
Öğrenci
Sayısı
Kız 17520 730 875 102
Erkek 19888 3979 2179 145
Toplam 37408 4709 3054 247
Kırsal kesimde okulu açılamayan yerleşim birimlerindeki öğrencilerimiz için Yatılı İlköğretim Bölge Okulları ve Pansiyonlu İlköğretim Okulları açılmıştır. Bölgemizde kız çocuklarımızın eğitimine öncelikle önem verilmiş, bu amaçla Bingöl il merkezinde 1000 öğrenci kapasiteli Cumhuriyet Kız YİBO açılmıştır.
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
Ülkemizde olduğu gibi ilimizde de okul öncesi eğitim, engeç ve en az yaygınlaşan kademedir. 1999 yılına kadar ilimizde okul öncesi eğitim Kız Meslek Lisesi ve ilköğretim bünyesindeki ana sınıflarda devam etmiştir. Ancak, 1999 yılında ilimizde bağımsız Anaokulu açılmış ve ikinci bir anaokulu açılma çabası devam etmektedir.

Okul Öncesi Eğitim Durumu

Konular Ana Okulu Ana Sınıfı
2001-2002 2002-2003 2003-2004 2001-2002 2002-2003 2003-2004
Okul Sayısı 1 2 2 36 20 25
Sınıf Sayısı 5 10 10 36 20 25
Öğrenci
Sayısı Kız 57 43 55 350 146 231
Erkek 48 37 46 348 200 239
Toplam 105 80 101 698 346 470
Öğretmen Sayısı – – – 34 – –
Bina Sayısı 1 2 2 – – –
Derslik Sayısı 5 10 10 36 20 25

YÜKSEK ÖĞRETİM
Bingöl İlinde yüksek öğretim kurumu olarak 1 Meslek Yüksek Okulu bulunmaktadır. Bingöl Meslek Yüksek Okulu, Fırat Üniversitesine bağlı olarak 1983 yılında kurularak öğretimine Elazığda Mühendislik Fakültesi Kampüsünde başlamıştır. 1987 yılında Bingöl’e taşınmıştır. Yüksek Okul şu anda prefabrik binalarda eğitim-öğretim hizmeti vermektedir.
Bingöl Meslek Yüksek Okulu, bölgenin ara insan gücü ihtiyacını karşılamağa yönelik eğitim ve öğretim hizmeti vermektedir. Yüksek okul bünyesinde İnşaat, Elektrik, Arıcılık, Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı, Tarla Bitkileri olmak üzere 5 ayrı bölüm bulunmaktadır.
2001-2002 eğitim-öğretim yılında da Bilgisayar Programlama ve Enfarmotik, Bilgisayarlı Muhasebe ve Uygulama, Büro Yöneticiliği ve Sekreterlik, Halıcılık, Su Ürünleri ve Seramik programlarına öğrenci alınması için çalışmalar devam etmektedir.
Yüksek Okul’da, 2000-2001 eğitim-öğretim yılında İnşaat bölümünde 89, Elektrik bölümünde 142, Arıcılık bölümünde 93, Hayvan Yetiştiriciliği ve Sağlığı bölümünde 26, Tarla Bitkileri bölümünde 52 ve Su ürünleri bölümünde 44 olmak üzere toplam 491 öğrenci öğrenim görmektedir.
Yüksek Okul bünyesinde 1 Profesör (Okul Müdürü), 7 Yardımcı Doçent (2’si Okul Müdür Yardımcısı), 12 Öğretim Görevlisi, 25 idari ve teknik personel olmak üzere 45 personel görev yapmaktadır.
Şu anda kiralanmış bir otelde hizmet veren Kredi ve Yurtlar Kurumu’na ait Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurdu, 2001-2002 eğitim-öğretim yılında 500 kişilik yeni binaya taşınacaktır.
Ziraat Fakültesinin açılması için hizmet binasının yapımı devam etmektedir. Ayrıca Bingöl için önem arzeden eğitim fakültesinin açılabilmesi konusunda Bingöl Valiliğinin öncülüğünde çeşitli girişimlere başlanmıştır.

DOĞAL GÜZELLİKLER
ÇIR ŞELALESİ
Uzundere Köyünün adını aldığı derenin, Büyük Çır Taşı adı verilen 100 m. yükseklikteki kayalığın ortasından geçen güzel görünümlü bir şelaledir. Su 50 m. yükseklikte alt tarafı kayalık olan dere yatağına düşerken güzel bir görünüm arz etmektedir.
Ilıca Bucağı merkezine 8 km. uzaklıkta olan Şelale’ye iki ayrı yoldan gidilmektedir. Çır Taşı’nın olduğu bölgede ayrıca kayalıklar, mağaralar bulunmaktadır. Bu kayalıklarda daha çok yırtıcı kuşlar yaşar.

GÜNEŞİN DOĞUŞU
İlimiz Karlıova ilçesinin 3250 m. yükseklikteki Bingöl Dağlarının Kale Tepesi’nden ” Güneşin Doğuşu”nu normal durumundan çok farklı seyretmek mümkündür. Her yıl 15 Temmuz-15 Ağustos tarihleri arasında en iyi şekilde seyredilebilir. “Güneşin Doğuşu” çok değişik şekillerde, normal halinden çok farklı, heyacanlı ve oldukça korkunç sahneler yaratmaktadır. Dünyada tam anlamıyla “Güneşin Doğuşu” iki yerden izlenir. Birincisi İsviçrenin Alp Dağlarından, ikincisi; Bingöl Dağlarının Kale Tepesi’nden seyredilir. Ulaşım imkanı güçtür. Karlıova ilçesine kadar yol asfalt, dağın zirvesine kadar ham yoldur. Dağın altına kadar arabayla gidildikten sonra zirveye 25-30 dk. yaya çıkılır. Etrafta soğuk su kaynakları ve yeşilllikler görülür. Yol güzergahında dinlenme, konaklama tesisleri mevcut değildir. Güneş doğarken ilk etapda hafif bir kızartı ile belirir. Kızartı etrafta çok renkli güzellikler ve dekorlar yaratır. Daha sonra insana korku veren bir karartı şeklini alır. Kızarıklıklar kor parçası haline gelir. Kor parçası içinde insan yüzünü andıran üç büyük leke (Siyah renkli) belirir. Güneş karartı halinde yavaş yavaş açılmaya başlar. Ufukta görülerek oluşumunu tamamlamak üzere iken altın bir küre gibi görünmeye başlar. Döndükçe etrafa binlerce ışık saçar. İnsanoğlunun daha önce görmediği renkleri o anda görmek mümkündür. Daha sonra güneş elmas parçası gibi kıristalleşip eski durumunu almaya başlar. Oldukça heyacanlı anlar yaşatır. Gözlerde yaşarma, ışık saçma ve anında seyr edememe gibi durumlar olur.
İÇMELER
İlimizin Genç ilçesi karayolunun 9. Km. sinde bulunan içmeler 1971 Bingöl depreminde yer tabakalarının sıkışması neticesinde yeryüzüne çıkan maden suyudur. Bu kaynaktan çıkan su bol karbondioksit içerdiğinden oldukça iyi görünen gazlı karbon sular grubundandır. Hazmı artırıcı olan suyun hafif ekşimesi, gazozu andırıcı, soda ve asitli, buruk bir tadı vardır.
Sözkonusu suyun, böbrek ve mide ağrılarına şifalı olup, böbrek taşlarını ve kumlarını düşürmekte etkili olduğu tespit edilmiştir. Bu su başka bir yere nakil halinde özelliğini ve tesirini kaybeder. Su sabahları aç karınla içildiğinde kişiye faydası daha çok olur. Yaz aylarında yerli ve yabancı akınına uğramaktadır.
İlimiz İl Özel İdare Müdürlüğü tarafından mahallinde bir içme suyu tesisi yapılmıştır. İl merkezine yakın olduğu için ulaşım kolaylıkla sağlanmaktadır.
Ayrıca ilimiz Kiğı ve Yedisu ilçelerinde de maden suyu kaynakları olduğu tesbit edilmiştir.

KAPLICALAR
İlimiz Karlıova İlçesi karayolunun 20 km. sinde olan kaplıcalara ulaşım imkanı yaz ve kış aylarında rahatlıkla sağlanabilmektedir. Kaplıcaların 16 moteli,10 pansiyonu , ikisi kapalı biri açık olmak üzere üç yüzme havuzu, lokantası, çay bahçesi, araç parkı bulunmaktadır. Çeşitli hastalıklara şifa olan kaplıca,çevre illerden önemli ölçüde rağbet görmektedir.
İlimizin kaplıca havuz suyundan 1981 de alınan numuneleri Ankara Refik Sayda Merkez Hıfzısıhha Enstitüsü Kimyevi Tahlil Şubesince yapılan tahlil sonuçları ve Ankara Numune Hastanesi Fizyoterapi ve Hidroterapi Kliniği Şefliğince yapılan tetkik raporu sonucunda; su bikarbonatlı, karbondioksitli ve karbongazoz sular grubundan olduğu anlaşılmıştır.. Bundan başka klor, sülfat ve silikat gibi anyonlar ile demir aluminyum katyonları da mevcuttur.
Su içildiği zaman mide motolitesini artırır ve çabuk boşalmasını sağlar. Hazmı artırıcı maden suyu olarak da içilebilir. Tortu bıraktığı için ancak mahallinde içilebilir. Şişelenip nakledilmez. Romatizma ve kadın hastalıklarında banyo olarak kullanılması faydalıdır. Ayrıca suyun deri ve böbrek hastalıklarına faydalı olduğu söylenmektedir.
Bununla birlikte Kiğı, Yayladere ve Karlıova ilçelerimizde de termal kaynaklar bulunmaktadır. Ancak bu ilçelerimizde kaplıca tesisleri yoktur. Bu kaynaklar üzerinde gerekli etüt çalışmaları yapılarak kaplıca tesislerinin kurulması ilin kalkınması açısından yarar sağlar.

MAĞARALAR
Kelhaç Deresi ve Şeytan Dağları
Kiğı İlçesinin Kuzey Doğusundaki Kelhaç Deresi gür ve sık ormanlık içinden ilginç bir görünümle akmaktadır. Dere etrafındaki ormanlıkta başta dağ keçisi olmak üzere çeşitli av hayvanıyla karşılaşmak mümkündür. Çeşitli orman gruplarından meydana gelen bu vadi zinciri, özellikle ilkbaharda göçmen kuşlarla dolar. Eskiden çok sık olan bu ormanlar devamlı olarak tahrip gördüğünden son yıllarda seyrekleşmeye başlamıştır.
Kelhaç Ormanları’nın karşı tarafında ise Şeytan Dağları yer almaktadır. Çok yüksek zirvelere kadar uzanan bu dağlar, kışın kalın kar tabakalarıyla kaplanır. Dağlar çok yerde geçit vermez. Bu dağlarda çok sayıda dağ keçisi bulunmaktadır. Şeytan Dağları silsilesi arasında yer alan Güngörsün Yaylası’nda çok sayıda peri bacaları bu yaylaya güzel bir görünüm vermektedir. Bu yayla, Hacıilyas Mezrası yakınında bulunmaktadır. Buraya sarp ve yüksek dağlar arasında inilip çıkılan dar bir yol ile varılmaktadır.
Kiğı Çiçektepe Köyü Mağarası
Mağara, Kiğı ilçesinin Çiçektepe köyünde, Sivri Dağı’nın eteğinde bulunmaktadır. Mağarada iki oda, at için yer, yemlik ve çocuk beşiği mevcuttur. Mağaranın bulunduğu yer oldukça eğimli bir yapıya sahiptir. Ayrıca Mağara önündeki mevcut yolla Erzincan’a gidildiği rivayet edilmektedir.
Bu mağara, Kiğı’nın çok eski çağlardan beri insan topluluklarına mesken olduğunu göstermektedir.
Zağ Mağarası
Zağ Mağarası, Murat Nehri kıyısında, Gökçeli ve Yenidal köyleri arasında sarp bir kayalıkta bulunmaktadır. Murat Nehri’ne bakan tarafı yerden 200-300 metre yükseklikte olup kayaların oyulmasıyla yapılmıştır.
Mağara, üç kat üzerinde kurulmuştur. Her bir katında da 26 oda mevcuttur. Katlar arası geçiş yuvarlak bacalarla, odadan odaya geçişler ise kapılarla sağlanmıştır. Birinci katta Zahire deposu olarak kullanıldığı sanılan kuyular, alt katta oturma odaları, en üst katta iki haremlik odası mevcuttur. Mağara zaman içinde hasar görmüşse de şu anda 17 odası hala yapısını korumaktadır.
Kalkanlı Köyü Mağaraları
Yayladere ilçesine bağlı Kalkanlı Köyü yakınlarında bulunan mağaralar, bir çok oyma sanatı ile süslenmiştir. Mağaralar ve mağaraların çevrelediği şelale turistik bir öneme sahiptir.
Kübik Mağarası
Kübik mağarası, Karlıova ilçesinin Kübik Köyü yakınlarındadır. Içinde cilalı Taş ve Tunç Devrine ait bazı kalıntılar vardır. Duvarlarında bir takım oymalar ve işlemeler mevcuttur.

SÜLBÜS DAĞI
Volkanik bir dağ olan Sülbüs Dağı Yayladere ilçesi’nin Kuzey Batısında yer almaktadır. Tepesi her zaman karlı görülür. Sivri bir koni görünümündedir. Dağcılar buraya her yıl uğrarlar. Ayrıca bu dağda çeşitli av da yapılır. Dağın üstü düz olmakla beraber, uzaktan sivri görünür. Üstünde bir ziyaret vardır ve heybetli bir görünüm taşıdığı için çeşitli efsaneler yaşatır. Rivayete göre sülbüs adındaki genç bir delikanlı, starı adındaki güzel bir kıza aşık olur. Araya giren bir cadı bunların evlenmesine engel olur. Oğlan aşkından verem hastalığına yakalanarak ölür. Bu üzüntüye dayanamayan kız da çok geçmeden ölünce vasiyeti üzerine sevgilisinin yanına gömülür. Fakat cadı mezarlarının bile arasında dikenli bir ağaç şeklinde filizlenerek onları orada da ayırmak ister. ve bunların öteki dünya da bile birbirlerine kavuşmadıkları rivayet edilir.
Solhan ilçesi Hanzarşah Köyü Aksakal Göl Mezrasındaki Ada, o yörede yaşayan halk tarafından keşfedilmiştir. Sözkonusu ada, şimdiye kadar görülmemiş bir tabiat olayına sahiptir. Bingöl-Solhan karayolunda 4.5 Km. uzaklıktadır. Yolu stabilize olup, 1.5 km’dir. Yolun asfaltlanması ve gölün ıslahı halinde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini artıracaktır.
Bingöl’ün turizmi doğa güzelliklerine dayanır. Yüzen Ada da tamamen doğaldır. Göl’ün üç tarafı dağlar ve tepelerle çevrilmiş düz arazi üzerinde bulunan krater göl konumundadır. Göl’ün şimdiki alanı 300 m2′ nin üzerindedir. Islahı halinde 500 m2’den fazla olur. Gölün derinliği 50 metreden fazla olduğu sanılmaktadır. Göle devamlı akıntı olduğu tespit edilmiştir. Gölün altından ve kemerlerinden giren su, gölün alt tarafından, gölden daha aşağıdan dereyi beslemektedir. Ufak ufak kaynaklar bu görüşü teyit etmektedir. Yaz ve kış aylarında su seviyesi aynı kalmaktadır. Su tatlı ve berrak olup, herhangi bir madensel tuz ihtiva etmemektedir. Balık yetiştirmek mümkündür. Gölün ortasından hareket eden üç ada vardır. Adalar göl içinde bağımsızdır. Üstüne binildiği zaman sal gibi her tarafa ağır ağır hareket etmektedir. Adanın üzerinde 4-5 tane bodur ve dış budak ağacı mevcuttur. Çevredeki bitkiler gölün mevcut suyu ile beslenmektedir. Ada üzerinde bulunan ot kökleri sarılıcı olması nedeniyle toprak tamamen bitki kökleri ile kaynamış ve yapışmış durumdadır. Ayrıca Göl’ün ortasında bulunan adanın yapısı incelendiğinde çayır, ayrık ot ve suda yetişen çeşitli bitkilerin ada üzerinde mevcut olduğu görülmektedir. Göl’ün çevresinde de çeşitli bitkilere rastlamak mümkündür. Yeşil alanın dışında kalan arazi gölden çok yüksektir. Çevresi meşe ve yeşil alan ile kaplıdır.